Modernleşme sürecinde toplumlarda yaşanan bazı kırılma veya değişimlerin geleneksel olan kolektif bağları çözdüğü ve giderek artan bir bireyselleşmeye, parçalanmaya ve yabancılaşmaya neden olduğu iddia edilmektedir. Bu değişimlerin de en belirgin şekilde aile ve evlilik yapısında ve bireylerin bunlara ilişkin tutumlarında gözlemlenebileceği varsayılmaktadır. Bu yönde, makalede kolektivite ve bireycilik tartışması temelinde Türkiye’de belirlenen örneklem üzerinden bireylerin aile olgusuna yönelik değer atıfları, evliliğe ve çocuk sahibi olmaya yönelik tercih ve tutumlarının ne yönde olduğunun ampirik düzeyde tespit edilmesi amaçlanmıştır. Dolayısıyla, aile ve evlilik kurumunun geleceğine dair ne derece kaygılanmamız gerektiğine dair bir tartışmanın makro düzeydeki kurumsal düzeydeki istatistiklerden faydalanılarak ve belirlenen örneklem üzerinden elde edilen nicel temeldeki ampirik verilere dayalı olarak yapılmasına çalışılmıştır. Sonuçlara göre, bireyselliğe dayalı yaşam biçimleri bireylere her geçen gün daha kariyer odaklı, başarı odaklı ve pragmatik davranmalarını zorunlu hissettirmektedir. Yaygınlaşan bu davranış kalıpları aynı zamanda bireylerin kolektif bağlar veya aidiyetler inşa etmesini sağlayan aile ve evlilik kurumuna yönelik bakışını da şekillendirmekte ve bu kurumlara karşı mesafeli durmalarına yol açabilmektedir. Bu durum da evlilik, çocuk sayısı ve boşanmaya dair istatistiklere yansımaktadır. Şunu da belirtmek gerekiyor ki bireylerin toplu olarak birbirlerini gözetme ve birbirlerine fiziksel ve duygusal destek sağlama sorumluluklarının yitirilmiş olduğu görünen bireyselliğin öncelendiği bir toplumda, insanların her şeye rağmen bir güç ve destek kaynağı olarak evliliğe başvurdukları da bir gerçektir. Lakin, bireysel yaşam tarzının yarattığı kriz ve bunalımlar evlilikleri veya aile birlikteliğini bir o kadar kırılgan ve zayıf hale getirmektedir. Belki de modern çağın evliliklerine ya da aile yapısına ilişkin beklentiler ve talepler göz önünde bulundurulduğunda evlenmenin, çocuk sahibi olmanın ötelenmesi, boşanma oranlarının yüksek olması ve dolayısıyla da ailenin giderek küçülerek ayakta kalmaya devam etmesi bu anlamda çok şaşırtıcı değildir.
It is claimed that some fractures or changes in societies during the modernization process weaken the traditional collective ties and lead to an increasing individualization, fragmentation and alienation. It is assumed that these changes can be observed most clearly in family and marital structure and in individuals' attitudes towards them. In this direction, based on the discussion of collectivity and individualism, the aim of this study is to determine the level of the individuals' value attribution to the family phenomenon, their preferences and attitudes towards marriage and having children. A discussion on the extent to which we should be concerned about the future of the family and marriage institution has been tried to be made based on the macro statistics of various institutions and quantitative empirical data obtained from the participants. According to the results, lifestyles based on individualism make individuals feel compelled to be more career-oriented, success-oriented and pragmatic. These widespread patterns of behavior can also lead individuals to distance themselves from family and marriage institutions that allow them to build collective bonds or belonging. This is reflected in the statistics on marriage, number of children and divorce. It should also be noted that in a society where individuals have lost responsibility for collectively observing each other and providing physical and emotional support to each other, it is a fact that people still resort to marriage as a source of power and support. However, the crises of the individual lifestyle make marriages or family cohesion so fragile and weak. Perhaps, when the expectations and demands of the modern age marriages or family unity are examined, it is not surprising that marriages and having children have been postponed, the divorce rates have risen and the family has gradually shrunk.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.