Amaç: Çalışmamızın evrenini, kamu kuruluşları (KK) ve özel sektör kuruluşları (ÖS), örneklemini ise bünyesindeki spor tesislerinde hizmet alan, şirket üyelerinin problem ve beklentileri amaçlanmıştır. Materyal metod: Nicel araştırma yöntemlerinden tanımlayıcı araştırma modeli ile Güçlü M. tarafından (2000) geliştirilmiş olan “Problem Belirleme ölçeği’’ (PBÖ) ile Hergüner, G. (2001) tarafından geliştirilmiş olan “Beklenti Belirleme Ölçeği” (BBÖ), kullanılmıştır. ÖS; (25- 35 yaş n=150), ve KK; (25- 35 yaş n=150), olmak üzere, en az 3 yıl süre ile spor hizmeti alan toplam 300 üyeye uygulanmıştır. Veriler SPSS 22.0 paket programında analizleri yapılarak, istatistikî işlem olarak alt boyutlarda ortalama ve standart sapma alınarak, korelasyon analizi uygulanmıştır. Bulgular: Spor Bilinci ile İlgili Problemler: ÖS; (14,68±6,75) / KK; (15,95±7,61), Spor Bilinci ile İlgili Beklentiler: ÖS; (41,68±5,33) / KK; (54,75±6,65) alt boyutlar arasında en yüksek çıkmıştır. Problem Belirleme Ölçeği: ÖS; (53,97±28,83) / KK; (56,84±27,87) toplam puanıyla az seviyede problem olduğu tespit edilmiştir. Beklenti Belirleme Ölçeği: ÖS; (128,13±18,17) / KK; (149,58±19,82) toplam puanı ile katılımcıların aldıkları spor hizmetleri konusunda yüksek beklentiye sahip oldukları tespit edilmiştir. Spor Bilinci ile İlgili Problemler” ile “Toplumsal Spor Kültürü ile İlgili Beklentiler” alt boyutları arasında ÖS; (r=-,14) / KK; (r=-,18) en düşük ilişki, Bireysel Problemler ” ile “Spor Bilinci ile İlgili Beklentiler’’ arasında ÖS; (r= - ,38) / KK; (r= -,36) en yüksek ilişkinin olduğu tespit ediliştir (p<0,05). Sonuç: Özel sektör ve kamu kuruluşları bünyesinde spor yapan üyelerin, spor yapma konusunda yeterli farkındalığa sahip olmadığı görülmüştür. Ancak kamu kuruluşları bünyesinde spor yapan üyelerin problemleri ve beklentileri daha yüksek olduğu tespit edilmiştir. Her iki sektörde de problem ve beklenti düzeyleri arasında negatif ve düşük seviyede anlamlı ilişkilerin olduğu söylenebilir. Başka bir deyişle katılımcıların aldıkları spor hizmetine yönelik problem düzeyleri azaldıkça spor hizmetine yönelik beklentilerin de anlamlı olarak azalacağı söylenebilir.

The Aim: The main frame of our study is consisted of Public Institutions’ (P.I.) and Private Sectors’ (P.S.), and the exemplification has been made through the facts of problems and expectations of club members who receive their services. Material Method: The scales used are as described below; Problem Determination Scale (P.D.S.) one of the quantitative research methods which were developed by Güçlü M. (2000) with the help of descriptive research model, and the Expectation Determination Scale (E.D.S.) which was developed by Hergüner, G. (2001). This method has been applied for 300 members who receive services, for at least 3 years with the facts given below: (P.S.); Ages 25-35 n=150 and, (P.I.); Ages 25-35 n=150. The data's were analyzed in SPSS 22. 0 package programme while the average and standard deviations were taken as a statistical process. Also, correlation analysis has been applied. Evidences: Problems Related to Sportive Consciousness: P.S.; (14.68 ± 6.75) / P.I.; (15.95 ± 7.61), expectations Related to Sportive Consciousness: P.S.; (41.68 ± 5.33) / P.I.; (54.75 ± 6.65) was found the highest among the sub-dimensions. Problem Determination Scale: P.S.; (53.97 ± 28.83) / P.I.; (56.84 ± 27.870). It was detected that there was a low amount of problems with the total score given previously. Expectation Determination Scale: P.S.; (128. 13 ± 18.17) / P.I.; (149.58 ± 19.82) it was detected that the participants have high expectations about the received sports services, with the total score given previously. Conclusion: It is clearly seen that the members of the Private Sector and Public Institutions do not have enough Sportive Consciousness. It is proved that Public Institution members have higher problem statistics and expectations. In other words, it can be said that as the problem level of the participant decreases, expectations decrease correspondingly.