Spor; engelliler için bir yaşam biçimi haline gelmiştir. Kişilere engeli ile başa çıkmasını ve engelini hafifletmesini öğretmekte, keyif vermekte, iletişim ve paylaşım sağlamakta, hayat motivasyonunu artırmakta, dürüstlük, hoşgörü, iş birliği, gibi olumlu kişilik özelliklerinin kazanılmasını sağlamaktadır. Spor sayesinde engellilerin yaşama bakış acısı değişmektedir. Spor yapan engelli bireyler, yenmeyi ve yenilmeyi öğrenerek, yarışmacı ruha sahip olmaktadır. Engelli birey olmaktan kendini çıkararak sporcuyum ifadesini benliğine yerleştirmektedir. Bu duygunun verdiği güvenle bireyler; engelleri ile başa çıkmasını öğrenebilmektedirler. Sağlıklı bireylerin ulaşamadığı başarılara engelli sporcularımız ulaşmaktadır. Bu çalışmada, İzmir ve Muğla illerinde farklı spor kulüplerinde farklı branşlarda spor yapan işitme engelli sporcularla hiçbir spor dalıyla veya spor branşıyla ilgilenmeyen işitme engelli bireylerin sahip oldukları benlik düzeyinin karşılaştırılması hedeflenmiştir. İşitme engelli 86 erkek, 50 bayanın ve toplam 136 bireyin gönüllü olarak katıldığı bu çalışmada; katılımcılara iki aşamadan oluşan bir anket uygulanmıştır. İlk aşamada demografik bilgiler, ikinci aşamada ise 10 ifadenin yer aldığı “Rosenberg Benlik Değeri Ölçeği”nden yararlanılmıştır. Verilerin analizi için frekans ve yüzde dağılımı hesaplamaları kullanılmış ve korelasyon analiziyle benlik saygısı puanları arasındaki ilişkinin var olup olmadığına bakılmıştır. Benlik saygısı puanlarına ilişkin analizlerde cinsiyet, spor yapma durumları ve engellilik durumlarına göre farklılıklarının olup olmadığını belirlemek üzere t testi uygulanmıştır. Bunların yanı sıra eğitim, spor branşı ve gelir durumu arasında da herhangi bir farklılığın olup olmadığını tespit etmek için de tek yönlü varyans analizi olarak anılan (ANOVA) testi kullanılmıştır. Tüm bu veriler SPSS 22.00 adlı istatistik programı ortamında elde edilip hesaplanarak kaydedilmiştir. . Çalışma sonucuna göre; işitme engellilerin cinsiyet, spor yapma durumları, engellilik dereceleri, eğitim ve yaptıkları spor dalı ile benlik düzeyleri arasında farklılığın olmadığı gözlemlenmişken (P>0,05); gelirleri ile benlik saygı düzeyleri arasında bir ilişkinin bulunduğu tespit edilmiştir (P<0,05).
Sport has become a way of life for the disabled. Sports can teach individuals to cope with their disability and to ease their disability, provide them with joy, communication and sharing, increase motivation for life, and make them acquire positive personality features, such as honesty, tolerance and cooperation. Sport can change disabled’s perspective of life. Disabled individuals, who do sports, learn winning and losing and therefore have a competitive spirit. They abandon the identity of disabled and acquire the identity of an athlete. With the confidence and joy coming along with this feeling, individuals can learn how to cope with their disability. Disabled athlete can even achieve what other healthy individuals cannot. The purpose of the present study is comparing the hearing-impaired athletes, who do different branches of sports in different sports clubs in provinces of İzmir and Muğla and hearing-impaired individuals who don’t do any sports in terms of their self-esteem levels. A two-part questionnaire was conducted on the participants formed of 86 male and 50 female the total of 136 hearing-impaired individuals, who voluntarily participated in the present study. The first part of the questionnaire included items related to demographic information, while the second included the 10-item “Rosenberg Self-Esteem Scale”. Frequency and percentage calculations were used for data analysis, and the existence of the relationship between self-esteem scores was tested with correlation analysis. The differences in self-esteem scores in terms of gender, doing sport and the disability were tested with t-test. Additionally, the differences in terms of educational background, sport branch and income were tested with one-way variance analysis (ANOVA). All the data were analysed and recorded on SPSS 22.0 statistical software. According to the findings of the present study, there are no significant differences in the self-esteem levels of the hearing-impaired individuals in terms of gender, doing sport, level of disability, educational background and the branch of sport they do (P>0,05); while there is a significant relationship between their income and self-esteem levels (P<0,05).
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.