Türk Halk Hikâyeleri Türk edebiyatı içinde ayrıcalıklı bir yere sahiptir. Nesilden nesile aktarılarak zamanımıza kadar gelen bu anlatım türü özellikle İç Anadolu ve Doğu Anadolu bölgelerinde önemli bir yere sahiptir. Teknolojinin yaygın olmadığı zamanlarda özellikle uzun kış gecelerinde, köy odalarında, kahvehanelerde, düğünlerde anlatılan hikâyeler, söylenen türküler ve oynanan oyunlarla sözlü kültür geleneği yaşatılmaktaydı. Yirminci yüzyıla kadar yaşamaya devam eden bu gelenek içinde yaşadığımız toplumumuzun ihtiyaçlarına göre şekillenerek eskisi kadar olmasa da canlılığını sürdürmeye çalışmaktadır. Günümüzde halk hikâyesi anlatma geleneğine bağlı bir hikâye anlatıcısı olan Zarif Türk, Sivas’ın Zara ilçesinde doğmuş, doğum yeri nüfus kâğıdına 1931 Ağrı Tutak olarak geçmiştir. Bir kız kardeşi olan Zarif Türk 1952 yılında evlenmiş ve sekiz çocuğu olmuştur. Tutak’da rencberlik yapan düğünlerde, köy odasında usta malı hikâyeler anlatan Zarif Türk 1999 yılında Bursa’ya göç etmiştir. Okuma ve yazması olmayan, çocukken görme yeteneğini büyük ölçüde kaybeden, saz çalmasını bilmeyen Terekeme/Karapapak Türkü Zarif Türk’ten altı hikâye derlenmiştir. Bu hikâyeler Erçişli Emrah ve Selvihan, Latif Şah, Sevdakar, Üreyze Nisa Hanım ve Hüseyin Bey, Yaralı Mahmut ve Zülal Şah ve İbrahim Bey hikâyesidir. Bu çalışmada, hikâyelerden masal özellikleri daha fazla olan, anlatımı beş saat süren Üreyze Nisa Hanım ile Hüseyin Bey hikâyesi ele alıp( hikâyenin epizotları, mekân, şahıs kadrosu, dil ve üslup özellikleri, devrik cümleler, Diyaloglu anlatım, Soru- cevaplı anlatım, Diyaloglu şiir, Ara sözler, Anlatım kalıpları-Formeller ve Atasözleri) incelenecektir. Anahtar kelimeler: Ağrı, Tutak, Halk Hikâyesi, Üreyze Nisa Hanım ve Hüseyin Bey, Zarif Türk
The Folk tales has a privileged place in Turkish literature. These narratives that has been relayed from one generation to another is especially important in Central and Eastern Anatolia. Before rapid technologic progress altered the life, folk tales that are told in long winter nights in “köy odaları”, “kahvehaneler” and weddings, folk songs and folk games kept the folk culture alive. This tradition that survived into the 20th century is still alive though lost most of its glamour. Zarif Türk, a traditional folk tale teller was born in Zara county of Sivas but it was written as 1931 Ağrı Tutak in his ID paper. Zarif Türk was wed in 1952 and had eight children from this wedding and he had also a sister. Zarif Tutak worked as a farmer and told folk tales on occasions. He migrated to Bursa in 1999. He was of Terekeme/Karapapak origin, illiterate, did not how to play saz and lost most of his eye-sight while he was a child. Six folk tales were compiled from him, these are “Ercişli Emrah and Selvihan”, “Lâtih Şah”, “Sevdakar”, “Üreyze Nisa Hanım and Hüseyin Bey”, “Yaralı Mahmut ve Zülal Şah” and “İbrahim Bey”. In this study, “Üreyze Nisa Hanım and Hüseyin Bey” tale, which is five hours long has some fantastic elements, will be examined according to its episodes, setting, characters, style, inverted sentences, dialogues, answers and questions, digressions, tropes and proverbs.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.