Makalenizi bu şablona göre hazırlamanız gerekmektedir. Şablon kullanılmadan ve belirtilen kurallara Tasavvuf tarihinde letâif kavramı genellikle teorik ve sezgisel bir unsur olarak değerlendirilmiş; klasik seyrüsülûk yöntemleri ise ağırlıklı olarak nefs tezkiyesi ve riyâzet pratikleri üzerinden şekillenmiştir. İmâm Rabbânî Ahmed Sirhindî (ö. 1034/1624), tasavvufî eğitim anlayışında önemli bir dönüşüm gerçekleştirerek, letâifleri ilk kez kapsamlı, sistematik ve uygulanabilir bir eğitim metodolojisinin merkezine yerleştirmiştir. Bu çalışmada Rabbânî’nin letâif kavramına yüklediği özgün anlam, seyrüsülûk süreçlerinde yaptığı metodolojik yenilikler ve onun tasavvuf tarihinde oluşturduğu paradigmatik değişim ele alınmıştır. Çalışmada kavramsal analiz, tarihsel inceleme ve karşılaştırmalı analiz yöntemleri kullanılmıştır. Rabbânî, letâifleri “emir ve halk âlemi” ayrımı bağlamında yeniden yorumlayarak, bunların bedendeki yerlerini, zikrullah pratiklerini ve fenâ-bekâ süreçleriyle bağlantılarını sistematik bir eğitim programına dönüştürmüş; ayrıca peygamberlerin mânevî makamları ile letâifler arasında açık ve somut ilişkiler kurmuştur. Letâif merkezli bu yeni yaklaşım, tasavvuf tarihinde ilk defa “nefsânî” ve “rûhânî” seyrüsülûk yöntemlerinin ayrışmasını sağlamış, özellikle Nakşibendiyye’nin Müceddidî-Hâlidî geleneklerinde etkili olmuş ve tasavvuf eğitimine kalıcı bir paradigma kazandırmıştır. Makale, Rabbânî’nin oluşturduğu bu metodolojik çerçevenin, mânevî eğitim süreçlerini açık, anlaşılır ve takip edilebilir kıldığını ortaya koymaktadır. Ayrıca Rabbânî sonrası dönemde letâif merkezli uygulamaların özellikle Müceddidiyye ve Hâlidiyye gibi tarîkatlarda sistematik bir eğitim modeli hâline dönüştüğüne dikkat çekilerek, bu alandaki ileriki akademik çalışmalara zemin hazırlanmıştır.
Throughout the history of Sufism, the concept of latāʾif has often been understood primarily at a theoretical and intuitive level, while classical spiritual journey (sayrusulūk) methodologies have mainly focused on the purification of the nafs and ascetic practices (riyāḍāt). Imām Rabbānī Aḥmad Sirhindī (d. 1034/1624) introduced a significant transformation within the tradition by placing the latāʾif at the heart of a comprehensive, systematic, and practical spiritual education. Employing conceptual analysis, historical inquiry, and comparative methodology, this study examines Rabbānī’s distinctive interpretation of latāʾif, his methodological innovations in spiritual education, and the paradigmatic shift he initiated within Sufi tradition. Rabbānī systematically redefined latāʾif through the distinction between the realms of command (ʿālam al-amr) and creation (ʿālam al-khalq), explicitly detailing their bodily locations, methods of dhikr practice, and their relationships with the spiritual states of annihilation (fanāʾ) and subsistence (baqāʾ). Additionally, he structured explicit and tangible correlations between prophetic spiritual stations and individual latāʾif. For the first time in Sufi history, Rabbānī’s latāʾif-centered approach clearly distinguished between “nafsānī” and “rūḥānī” methodologies of spiritual journeying. This novel framework became influential, especially within the Mujaddidī-Khālidī branches of the Naqshbandiyya, transforming the nature of Sufi educational practice. Thus, Rabbānī’s methodological contributions have made spiritual training more explicit, accessible, and systematically applicable, laying significant groundwork for future research into latāʾif-based practices within Mujaddidiyya and Khālidiyya traditions.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.