Erken çocukluk döneminde din eğitimi sıklıkla ve pek çok açıdan tartışılan bir konudur. Son MEB Şûra toplantısında “Türkiye’de erken çocukluk dönemi öğretim programlarında din ve ahlak temalı dersler yer almalı” kararı ile birlikte bu konu yeniden gündeme gelmiş ve konunun çeşitli boyutlarıyla ele alınıp incelenmesi, özellikle günümüz şartlarına uygun bir şekilde bu eğitiminin nasıl olması gerektiği konusu temel bir araştırma problemi olarak ortaya çıkmıştır. Bu çerçevede araştırma, erken çocukluk dönemi örgün eğitim programlarına dâhil edilmesi öngörülen din ve ahlak eğitimini, insan psikolojisinin bilişsel ve duyuşsal fonksiyonları açısından değerlendirmeyi ve özellikle günümüz şartlarına uygun bir şekilde bu eğitiminin nasıl olması gerektiği yönünde bir bakış açısı sunmayı hedeflemektedir. Araştırma ayrıca bu kapsamda çok sık tartışılan “günümüz erken çocukluk dönemi örgün eğitiminde din dersi olmalı mı?” sorusu etrafındaki tartışmaları da din eğitiminin psikolojik temelleri çerçevesinde ele alıp incelemektedir. Bu doğrultuda alan yazını taranmış, elde edilen veriler nitel araştırma deseninde önceden belirlenen temalara göre düzenlenmiştir. Araştırmanın sonucuna göre; son dönemlerde yapılan bilimsel çalışmalarla, günümüzde erken çocukluk dönemi örgün din eğitiminin, psikolojik açıdan farklı bir bakış açısı ile temellendirilebileceği tespit edilmiştir. Erken çocukluk dönemindeki din eğitiminin çocuğun bilişsel gelişim aşamaları çerçevesinde kısıtlanması gerektiği ya da sakıncalı olduğu yönündeki tezler bazı genellemelere dayanmakta ve realiteyi tam olarak yansıtmamaktadır. Çocukların erken yaşlardan itibaren dinle olan reel ilişkilerinin ortaya çıkarılması, organize edilmiş örgün bir din eğitiminin, çocuk psikolojisi açısından ne kadar önemli bir ihtiyaç olduğunu gözler önüne sermektedir. Bu nedenle araştırmada bu dönemdeki çocuklara, ihtiyaçlarına uygun din ve maneviyat eğitimi verilmesinin, eğitimin genel amaçları doğrultusunda faydalı olacağı kanaati paylaşılmıştır. Çocukların özellikle son zamanlarda daha çok gelişen özellikleri yani tıpkı yetişkinler gibi kendi yollarıyla deneyimledikleri ölüm, yalnızlık, anlam ve özgürlük gibi meseleler üzerine geliştirdikleri teolojik düşünme yetenekleri ve bu doğrultudaki kozalite anlayışları göz önünde bulundurularak erken çocukluk dönemi örgün din öğretim programlarının geliştirilmesine ihtiyaç duyulmaktadır.
Religious education in early childhood is a controversial topic in many respects. Recent resolutions in the Ministry of National Education’s coordination meetings have raised the topic of adding religion- and morality-themed courses to early childhood curricula in Turkey. Addressing this question, the study intends to assess early childhood religious and moral education that is intended to be a part of formal education programs in Turkey in terms of human psychology’s cognitive and affective functions and offer an opinion on how this education ought to be in line with current circumstances. The article essentially frames all these issues around the question, “Should religious education be part of early childhood formal education?” To answer this question, we conducted a literature review and organized the collected data using pre-established themes in a qualitative study design. In conclusion, the study shows that recent scientific research has grounded early childhood formal religious education in a different psychological perspective. Accordingly, the theses that religious education in early childhood should be restricted or objectionable within the framework of the child’s cognitive developmental stages are based on some generalizations and do not fully reflect reality. Exploring children’s real relationship with religion from an early age reveals how important organized, formal religious education is for child psychology. Formal education processes cannot ignore children’s real relationship with religion from an early age. This situation emphasizes the importance of religious education in terms of child psychology. In this regard, the study expressed the belief that tailoring religious and spiritual education to the needs of children can be beneficial and align with the overall goals of education. The need for the development of early childhood formal religious education programs is felt more strongly when we consider the theological thinking skills and understanding of causality that children develop on issues such as death, loneliness, meaning, and freedom, which they experience in their own way, just like adults.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.