Birinci dünya savaşı sonrasında İngiltere’nin işgali altına giren Filistîn topraklarında 1948 yılında terörist İsrail devleti kurulmuştur. Semavî kökenli dinlerin sakinlerinin, özellikle Kudüs ve çevresi Müslümanların hâkimiyeti altında iken, barış içinde yaşadıkları bu coğrafyada artık kan, katliam, soykırım, acılar, ağır yaralanmalar, dikili, ekili ve mevcut her şeyin tahribatı ve gözyaşı eksik olmamıştır. 7 Ekim 2023 yılında muhasara altında kalmaya ve göz göre göre yavaş yavaş bir halkın soykırıma tabi tutulmasına artık tahammül edemeyen İslâmî Direniş Harekâtı olan Hamas “Aksâ Tufanı” diye İsrail tarafına bir operasyon düzenlemiştir. İsrail, Hamas tarafından alınan rehineleri bahane ederek büyük bir yıkımı gerçekleştirmiştir. Şu an itibariyle on binlerce sivil şehit olmuş, kat kat fazlası yaralanmıştır. Uluslararası tüm kurumlar maalesef buna seyirci kalmıştır. Dolayısıyla insanî kriz derinleşmiştir. Bu durum karşısında dünyanın farklı yerlerinde yaşayan Müslümanlar, üzerlerine bomba yağdırılan ve ölüme terkedilen kardeşleri için ne yapabileceklerinin ve bu girdaptan çıkmanın çaresini aramaktadırlar. Elbette Yahudilerden ve onların tıynetinden sıkça bahseden Kur’ân’ın, onların tehlikesinden ve onlara karşı nasıl davranılması gerektiğinden bahsetmemesi düşünülemez. Kur’ân’da Mescid-i Aksâ’ya veya Kudüs’e doğrudan veya dolaylı olarak değinen bazı ayetlerin bağlamından İsrail’in bu zulmünden ve işgalinden kurtulmanın yolu gösterilmektedir. Özellikle İsrâ sûresinin ayetleri iyi tahlil edildiğinde terör devleti olan İsrail’in sona yaklaştığını, bir avuç Müslümanın direnişleriyle zafer kazanmalarının yakın olduğunu görmek mümkündür. Bu makalemizde söz konusu ayetleri tespit edecek, zulmün son bulmasının, Kudüs’ün özgürlüğüne ve barış ortamına kavuşmasının imkânını araştıracağız.
The terrorist state of Israel was established in 1948 in the Palestinian territories occupied by Britain after the First World War. In this geography where members of the Abrahamic religions lived peacefully under Muslim rule, especially in Jerusalem and its environs, blood, massacres, genocide, pain, severe injuries, destruction of everything that was planted, planted, everything that existed, and tears have not been lacking. On October 7, 2023, the Islamic Resistance Movement Hamas, which could no longer tolerate being under siege and the slow genocide of a people, launched an operation against Israel called the “Al-Aqsa Flood”. Israel has carried out a massive destruction under the pretext of hostages taken by Hamas. So far, tens of thousands of civilians have been martyred and many more injured. Unfortunately, all international institutions have remained bystanders. Therefore, the humanitarian crisis has deepened. In the face of this situation, Muslims living in different parts of the world are looking for what they can do for their brothers and sisters who are bombed and left to die and how they can get out of this vortex. It is inconceivable that the Qur'an, which frequently mentions the Jews and their nature, does not mention their danger and how to act against them. The context of some verses in the Qur'an that directly or indirectly refer to Al-Aqsa Mosque or Jerusalem shows the way to get rid of Israel's oppression and occupation. Especially when the verses of Surat al-Israa are analyzed well, it is possible to see that the end of the terrorist state of Israel is near and that its victory is imminent with the resistance of a handful of Muslims. In this article, we will identify the verses in question and examine the possibility of the end of oppression, the liberation of Jerusalem and the establishment of peace.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.