Suç, yasaların cezalandırdığı davranış veya topluma zarar verdiği yasa koyucu tarafından kabul edilen ve açık olarak tanımlanan eylem ve hareketlerdir. Çocuk suçu, 18 yaşını doldurmamış, yani kanunen reşit sayılmayan bireyler tarafından işlenen suçlar olarak tanımlanır ve bu durum, sadece mevcut dönemi değil, gelecekteki yaşamlarını da tehdit ettiği için erken müdahale gerektiren bir sorundur. Çocuk suçuna yönelik geliştirilen pek çok yaklaşım, çocuğun maneviyatını göz ardı etmiş ve suçun önlenmesi konusunda din eğitiminin rolünü ihmal etmiştir. Ancak inanma ve maneviyat, insanın ayrılmaz ve tatmin edilmesi gereken en önemli parçasıdır. Maneviyat alanındaki eksiklik, bireyin diğer gelişim alanlarını da olumsuz etkileyebilir ve bu, doğru kararlar alma, düzgün bir yaşam sürme ve topluma fayda sağlama kapasitesini zayıflatabilir. Bu nedenle suça sürüklenen çocukların din eğitimi, bilimsel bir yaklaşımla ele alınması gereken önemli bir konudur. Bu çalışma, çocukların suça yönelme sebeplerini, din ve suç arasındaki ilişkiyi ve din eğitiminin suçtan uzaklaşma sürecinde nasıl bir rol oynayabileceğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması deseni tercih edilmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu suça sürüklenmiş, gönüllü 9 çocuk oluşturmuştur. Veri toplama süreci, yarı yapılandırılmış sorulardan oluşan görüşme formu kullanılarak gerçekleştirilmiş ve veriler, betimsel analiz yöntemi ile incelenmiştir. Araştırma bulguları, din eğitiminin yetersiz olduğunu ve uygun bir din eğitiminin çocukları bilişsel ve duyuşsal yönden güçlendirerek suçtan uzak tutabileceğini göstermektedir. Ancak bunun gerçekleşebilmesi için din öğreticilerinin karakter, alan bilgisi ve yöntemsel becerilerinin yeterli düzeyde olması gerektiği tespit edilmiştir.
Crime is the behavior punishable by law or actions and movements that are recognized and clearly defined by the legislator as causing harm to society. Juvenile delinquency is defined as crimes committed by individuals who have not reached the age of 18, i.e. who are not legally considered minors, and this is a problem that requires early intervention as it threatens not only the current period but also their future lives. Many approaches to juvenile crime have ignored the spirituality of the child and neglected the role of religious education in crime prevention. However, belief and spirituality are inseparable and the most important parts of human beings that need to be satisfied. A deficiency in the area of spirituality can negatively affect the individual's other areas of development and this can weaken his/her capacity to make the right decisions, lead a decent life and benefit society. For this reason, religious education of children who are dragged into crime is an important issue that needs to be addressed with a scientific approach. This study aims to reveal the reasons why children turn to crime, the relationship between religion and crime, and what role religious education can play in the process of staying away from crime. Case study design, one of the qualitative research methods, was preferred in the study. The study group consisted of 9 volunteer children who were dragged into crime. The data collection process was carried out using an interview form consisting of semi-structured questions and the data were analyzed using descriptive analysis method. The findings of the research show that religious education is inadequate and that an appropriate religious education can keep children away from crime by strengthening them cognitively and emotionally. However, in order for this to happen, it has been determined that the character, field knowledge and methodological skills of religious teachers should be at an adequate level.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.