İslam inancına göre kâinat ve içindeki varlıklar Allah tarafından yaratılmıştır. Dolayısıyla O, alemin mutlak hâkimi ve belirleyicisidir. Bununla birlikte Allah, alemi yaratılmışların varlıklarını sürdürmesine uygun şekilde dizayn etmiştir. Diğer varlıklardan üstün kıldığı, dünyada fail konumda inşa ettiği insanı akıl, irade ve ilah ile kul arasındaki aktif iletişimi ifade eden vahiy marifetiyle yaşamını ikame etmesini kolaylaştırmıştır. Allah vahiy ile aleme müdahil, yönlendirici olurken, kul da akıl ve irade melekesi sayesinde arzularının, taleplerinin karşılanmasını yoluna başvuragelmiştir. Bu bağlamda sema ile yer arasında aktif iletişimin ismi olan vahyin aşkın, beşer üstü boyutu önem arz ettiği gibi onun muhatabı olan insanın algısı, dili de önem arz etmektedir. Son ilahi mesaj olan Kur’an’ın nüzul sürecinde, indiği dönemin koşullarının ve muhataplarının taleplerinin ayetlerin içeriğine yansıma vaziyeti çalışmanın konusu olarak belirlenmiştir. Nitekim Kur’an’ın muhtevasının aşkın ve beşerî boyutu arasındaki etkileşimin belirlenmesi vahyin mahiyetini ortaya koymada önem arz etmektedir. Bu hususuyla konu, ayetlerin içeriğini şekillendirmede etkisi bulunan soru-cevaplar, muhataplarının durumunu veya taleplerini yansıtan ayetlerin incelenmesiyle sınırlandırılmıştır. Bunun için ilk başta zikredilen niteliğe binaen nazil olan ayetler belirlenmiştir. Akabinde bu mülahaza doğrultusunda tefsir eserleri ile ayetlerin nüzulüne dair bilgiler içeren diğer kaynaklar incelenmiştir. Ayrıca mevzuya dair yazılan tarihi kaynaklardaki veriler de taranarak ilgili bilgiler analiz ve değerlendirilmeye tabi tutulmuştur.
According to Islamic belief, the universe and its contents were created by Allah, who is therefore the absolute ruler and determiner of the world. Moreover, Allah has designed the universe in a way that allows created beings to sustain their existence. Superior to other beings and positioned as the active agent in the world, humans have been facilitated in maintaining their lives through revelation, which represents active communication between the divine and the servant. While Allah intervenes and guides the world through revelation, humans have sought to fulfill their desires and needs through their faculty of reason.In this context, the transcendent, superhuman dimension of revelation is significant, as is the perception and language of the human recipients. This study focuses on how the conditions of the period and the demands of its recipients influenced the content of the verses during the revelation process of the Qur'an, the final divine message. Identifying the interaction between the transcendent and human dimensions of the Qur'an's content is crucial for understanding the nature of revelation.Thus, the study is limited to examining verses influenced by questions and answers, reflecting the conditions or demands of the recipients in shaping the content. To this end, verses revealed with these characteristics were first identified. Subsequently, exegetical works and other sources containing information about the context of the revelations were examined. Furthermore, relevant data from historical sources on the subject were analyzed and evaluated.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.