Özgüven ve Dindarlık İlişkisi: İlahiyat Öğrencileri Üzerine Bir Araştırma

Author:

Number of pages:
437-459
Language:
Türkçe
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 3

İnsan, bireysel anlamda hayatını en ideal şekilde devam ettirebilecek duygusal, zihinsel ve psiko-sosyal potansiyellerle dünyaya gelen bir varlıktır. Bu potansiyellerin açığa çıkması ve işlevsel hale gelmesi, çevresel faktörler ve kalıtımsal özelliklerle ilişkili olmakla birlikte en temel etken olarak bireysel çabayı gerekli kılan bir husustur. Bu bağlamda potansiyellerin farkındalığına ve yüzleşilen problemlerle baş etmede psikolojik eşiğin şekillenmesine referans olarak gösterebileceğimiz kavramlar olarak ön plana çıkan özgüven ve dindarlık; insanın bedensel ve psikolojik sağlığına atıfta bulunmalarının yanında hayat kalitesinin de en merkezi belirleyicilerinden ikisi olarak değerlendirilebilir. Özellikle insanın psiko-sosyal dünyasının şekillenmesinde üstlendikleri roller düşünüldüğünde özgüven ve dindarlığın, tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de tonunu ve şiddetini sürekli artıran pandemi sürecinde ilahiyat öğrencileri üzerindeki etkilerini çeşitli faktörler açısından inceleme amaçlı araştırmamızı önemli kılmaktadır. Bozok Üniversitesi Etik Kurulu’nun 18.06.2020 tarihli toplantısında E-13509 sayılı kararıyla etik kurallara uygun olduğu teyit edilen araştırmamızın örneklem grubu Yozgat Bozok Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’nin iletişim araçları aracılığıyla seçkisiz olarak seçilen 108 (% 79.4) kız ve 28 (% 20.6) erkek olmak üzere toplam 136 öğrencisinden oluşmaktadır. Model olarak betimsel model benimsenen araştırmamızda veriler “Kişisel Bilgi Formu”, “Özgüven Ölçeği” ve “İçsel Dini Yönelim Ölçeği” kullanılarak elde edilmiştir. SPSS programında tanımlayıcı istatistiklerden standart sapma, aritmetik ortalama ve frekans analizi; verilerin normal dağılım şartlarını tam olarak sağlayamaması üzerine non parametrik testlerden Man Whitney U Testi, Kruskal Wallis H Testi, Spearman korelasyon ve Post hoc analiz işlemleri anlamlılık p<0.05 kabul edilerek uygulanmış ve şu sonuçlara ulaşılmıştır: “Katılımcıların özgüven ve dindarlık düzeylerinin yüksek olduğu; özgüven ile dindarlık arasında tespit edilen ilişkinin anlamlılık düzeyine ulaşmadığı; kişisel dindarlık algısının özgüven ve dindarlık üzerinde oluşturduğu fark ile ekonomik durumun özgüven üzerinde oluşturduğu farkın istatistiksek açıdan anlamlı olduğu ancak cinsiyet, memleketin bulunduğu coğrafi bölge, günlük iletişim araçlarıyla meşguliyet süresi, günlük kişisel gelişime (kitap okuma, kurs, seminer vb. etkinlikler) ayrılan süre, pandemi sürecinin günlük hayata olumsuz etkisine yönelik algı, barınma yeri” değişkenlerinin oluşturduğu farkın ise anlamlı olmadığı tespit edilmiştir.

Keywords


Human beings are beings who come into the world full of emotional, mental and psychosocial potentials that can lead an ideal life in an individual sense. Although these potentials are revealed and functional, they are related to environmental factors and hereditary characteristics, but it is a matter that requires individual effort as the main factor. In this context, self-confidence and religiosity, which stand out as concepts that we can refer to as the reference to awareness of the potentials and the shaping of the psychological threshold in dealing with the problems faced; In addition to referring to human physical and psychological health, it can be considered as two of the most central determinants of quality of life. Considering the roles they play in shaping the psycho-social world of people, it makes our research important to examine the effects of self-confidence and religiosity on theology students in the pandemic process, which constantly increases its tone and severity in our country as in the whole world. The sample group of our study, which was confirmed to be in compliance with ethical rules by the decision of Bozok University Ethics Committee on 18.06.2020, with the decision numbered E-13509, was 108 (79.4%) girls and 28 (20.6%) boys, randomly selected through the communication tools of Yozgat Bozok University Faculty of Theology. It consists of a total of 136 students. The data were obtained using “personal data form”, “self- confidence scale” and “internal religious orientation scale” in our research, which adopted a descriptive model as a Model. Standard deviation, arithmetic mean and frequency analysis from descriptive statistics in SPSS program; the Man Whitney U test, Kruskal Wallis H Test, Spearman correlation and Post hoc analysis of non-parametric tests were performed with the acceptance of significance p<0.05 and the following results were achieved: “the participants had high levels of self-confidence and religiosity; the relationship between self-confidence and religiosity did not reach the level of significance.; the difference between the perception of personal piety and self-confidence and the economic situation on self-confidence is statistically significant, but gender, geographical region where the country is located, the duration of daily communication, daily personal development (reading books, courses, seminars, etc.). it was determined that the difference between the allotted time, the perception of the negative impact of the pandemic process on daily life, and the variables” shelter place " were not significant.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 985
Number of downloads 563

Share

Turkish Studies-Comparative Religious Studies
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.