Necmuddîn İbn-i Sivâr’ın Şiirinde İlâhi Aşk

Author:

Number of pages:
2093-2107
Language:
Türkçe
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 4

Necmuddîn ibn-i Sivâr b. İsrâil, on üçüncü asırda Dımeşk’te yaşamış bir Arap şairidir. Onun dîvânında dikkat çeken önemli konulardan biri ilâhi aşk/el-hubbu’l-ilâhi mevzusudur. Bu çalışmada, İbn-i Sivâr’ın şiirlerinde ilâhi aşkı nasıl ele aldığı incelenecektir. İbn-i Sivâr’ın dini ve dünyevi bakış açısının gelişmesinde, hocaları Ali el-Harîrî ile Sühreverdiyye Tarikatının kurucusu olan Ömer es-Sühreverdî önemli rol oynamaktadır. Çok genç yaştan itibaren şiirler yazmaya başlayan şair, ilk dönemlerinde methiye, mersiye gibi farklı konularda şiirler yazarken, İbn-i Arabî ve İbnu’l-Fârid gibi sufi şairlerden etkilenmesiyle birlikte daha çok tasavvufi şiirler kaleme almaya başlamıştır. Özellikle İbn-i Arabî’nin vahdet-i vücûd felsefesinden etkilenmiştir. Onun bu tarz şiirleri, bazı eleştirmenler tarafından beğenilmiş, tasavvufa temkinli yaklaşan diğer bazıları tarafından ise olumsuz eleştiriye maruz kalmıştır. İbn-i Sivâr’ı bir şair olarak kategorize etmek gerekirse onu sufi şairler grubuna dâhil etmek mümkündür. Bu yüzden onun şiirlerini daha iyi anlamak için bir takım tasavvufi bilgileri bilmek önemlidir. O, kasidelerinde hiciv, kendisi ile övünme, hakaret, alaya alma ve kınama gibi konulardan kaçınmıştır. Lirik tarzda kaleme aldığı şiirlerinde yaratıcısına olan sonsuz aşkını edebi bir üslupla ifade etmiştir. İlahi aşkı anlatmaya çalışırken çoğu defa sembollerden ve gazel türünün ıstılahlarından faydalanmıştır. Onun şiirlerinde insana, eşyaya, kâinata nefret ile değil sevgi ve muhabbetle bakma esastır. Çünkü ona göre kâinat, bir ayna misali yaratıcının mutlak güzelliğini yansıtmaktadır. Övgü, aşk, tasvir içerikli şiirlerinin çoğunda, dönemindeki şairlerde olduğu gibi, ağırlıklı olarak bedî sanatını kullanmıştır.

Keywords


Najm al-Dîn Ibn Siwâr (or Sawwâr) b. Isrâ’il is an Arab poet who lived in Damascus in the thirteenth century. One of the important issues that attract attention in his dîwân is the issue of divine love/al-hubb al-ilâhî. In this study, how Ibn Siwâr addresses divine love in his poems will be examined. Ibn Siwâr’s teachers ‘Alî al-Harîrî and ‘Umar al-Suhrawardi, the founder of the Suhrawardiya sect, played an important role in the development of his religious and secular perspective. The poet, who started to write poems from a fairly young age, wrote poems on different subjects such as eulogies and elegies in his early periods. He was influenced by Sûfî poets such as Ibn ‘Arabî and Ibn al-Fârid and started to write mostly Sûfî poems. He was influenced especially by the wahdat al-wujûd (unity of existence) philosophy of Ibn ‘Arabî. Even though his poems of this kind were admired by some critics, they were criticized negatively by others who were cautious of sûfîsm. If we categorize Ibn Siwâr as a poet, it is possible to include him in the group of Sûfî poets. Therefore, it is important to know some sûfistic knowledge in order to better understand his poems. He avoided topics such as satire, bragging, insulting, ridiculing and condemning in his odes. In his poems written in lyrical style, he expressed his eternal love for his creator in a literary style. He often made use of symbols and the terminology of the ghazel type while trying to explain divine love. In his poems, it is essential to look at people, things and the universe with love and affection, not with hatred. Because according to him, the universe reflects the absolute beauty of the creator like a mirror. In most of his poems containing eulogies, love and description, he mainly used the bedî art, as was the case with the poets at his time.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 389
Number of downloads 465

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.