Mehmet Ali Ulvi ve Mehmet Celal, II. Abdülhamit döneminde yazan ve Mehmet Kaplan’ın verdiği isimle “Ara Nesil” sanatçıları arasında kabul edilen iki ediptir. Ali Ulvi daha çok şiirleri ile tanınırken Mehmet Celal şiir, hikâye, roman gibi farklı türlerde eser vermiş bir isimdir. Her iki isim de dönemlerinde Recaizade Mahmut Ekrem ile Muallim Naci arasında yaşanan ayrılıkta Naci’nin yanında durmayı tercih etmişlerdir. İkilinin aynı isme bağlanmalarının yanında birbirlerini tanıdıkları, müşterek kıtalar yazdıkları da bilinmektedir. Edipler arasındaki yakınlık bununla da sınırlı değildir. İki şair yaklaşık on dört yıllık bir ara ile mitolojinin güzelliğiyle meşhur tanrıçası Venüs hakkında şiirler kaleme almış ve bu sebeple makalede incelemeye değer bulunmuşlardır. Şiirler mitolojik bir figüre yer vermelerinin yanında Venüs’ün bilinen hikâyelerine de sadık kalmalarıyla ortaklığı devam ettirirler. O zamanki genel eğilimin aksine Venüs bu şiirlerde yalnızca isim olarak yer almamış, hikâyesiyle birlikte değerlendirilmiştir. Bu bakımdan şiirlerdeki mitolojik etkiler önemlidir. Aynı zamanda iki şiir resme yakınlıkları ile de dikkati çekmektedir. Mitoloji dönem edebiyatında önemli kaynaklardan biridir. Resim ise yenileşme tarihi bakımından hem edebiyatla ortak kadere sahip hem de tıpkı mitoloji gibi edebiyatın, özel olarak şiirin, kaynaklarından biridir. Tarih boyunca şiir ve resim çeşitli vesilelerle yan yana gelmiştir. Bu gibi sebepler dolayısıyla makalede iki şairin Venüs’e dair şiirlerinin sağladığı imkânlar değerlendirilerek edebiyatın mitolojiyle ve resimle bağlarına işaret edilmeye çalışılacak ve bu yolla edebiyatın yenileşme yolunda uğradığı farklı duraklar iki şairin şiirinde gösterilmeye çalışılacaktır.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.