Buğra ŞENGEL
Yirminci yüzyılın ikinci yarısıyla birlikte özellikle kitle iletişim araçlarının gücünü ortaya koymak için başlatılan imagoloji çalışmaları hem toplumu yansıtması hem de imgelerin edebiyatta yoğun şekilde kullanılması sebebiyle edebi eserlerin analizinde ve yorumlanmasında kullanılır hale gelmiştir. İmagoloji; yazarın dil ve görsel imgelerinin anlamını, sembolik değerini ve edebi metin içerisindeki işlevini inceleyerek metnin derinlemesine anlaşılmasına olanak sağlayan bir disiplindir. Bu nedenle edebiyat eserlerinin toplumsal, kültürel ve tarihsel bağlamlarını göz önünde bulundurarak yazarın ötekine bakış açısını da gözler önüne seren imagoloji çalışmaları, özellikle milletlerin birbirini algılama biçimini ortaya çıkarabilmesi açısında önem kazanmaktadır. Orhan Pamuk, Doğu ve Batı kültürleri arasındaki çatışmaları ve etkileşimleri temel alarak farklı kültürlerin bir arada bulunduğu kurgular içerisinde eserler vermektedir. Bu özelliği sayesinde Pamuk, romanlarında modernleşme sürecindeki Türk ve Müslüman kültürünün Hristiyan kültürüyle etkileşimde bulunduğu anlatılar kaleme alarak imagoloji çalışmalarına uygun zemini hazırlar. Bu çalışmada, eserlerinde genellikle doğuyla batıyı karşı karşıya getiren Nobel ödüllü yazar Pamuk’un Veba Geceleri adlı romanı Daniel-Henri Pageaux’nun imagoloji yöntemi çerçevesinde analiz edilmiştir. Pamuk’un eserinde, veba imgesini kullanarak yabancılaşmayı, insanlık durumunu, toplumun öteki olarak algıladığı gruplara bakışını ve hükümetlerin siyasi politikalarını eleştirdiği ortaya konmuştur. Bununla birlikte, imagoloji çalışmaları bağlamında anlatıcının Müslüman ve Hristiyan imajı analiz edilmiş ve farklı toplumların ötekini tanımlamak için kullandığı anlamsal birimlerden yola çıkarak ötekine bakış açısı ortaya çıkarılmaya çalışılmıştır.
Türk Edebiyatı Karşılaştırmalı Edebiyat İmagoloji Orhan Pamuk Veba Geceleri
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.