Jean-Paul Dubois’nın Romanında Ölüm ve Bellek

Author:

Number of pages:
1299-1310
Language:
Türkçe
Year-Number:
2022-Volume 17 Issue 4

Çağdaş Fransız yazar Jean-Paul Dubois, 2019 yılında yayımladığı Tous les hommes n’habitent pas le monde de la même façon (Bütün insanlar dünyada aynı şekilde yaşamazlar) adlı romanında; ölüm, aile, sevgi, toplumsal ve siyasi otorite gibi pek çok kavramı irdeleyerek okuru insanlık durumu üzerinde düşünmeye iter. Çalışmada toplumsal ve kültürel bellek araştırmalarından yola çıkarak romandaki anlatı karakterinin aile belleği incelenmiş ve yazarın bu belleği geçmişteki toplumsal, siyasi ve kültürel imgelerle nasıl ilişkilendirerek anlatı düzlemine taşıdığı gösterilmiştir. Yapıtta ayrıca roman karakterlerinin ölüm sonrası izi sürülerek ölüm olgusu varoluşsal bir yaklaşımla irdelenmiştir. Romanda anlatı karakterinin dönemin önemli toplumsal ve kültürel olaylarına yer vererek aile belleğini öznel bir alandan soyutlayarak somut yaşanmış bazı gerçekliklere geçiş yaparak aktardığı görülür. Yapıtta ayrıca metinlerarasılık etkin bir biçimde kullanılır. Dubois’nın nerdeyse tüm yapıtlarında ölüm teması yoğun bir şekilde kendine yer bulur. Onun romanlarındaki ölümler genellikle günlük yaşamda beklenmedik biçimde ortaya çıkan trajik trafik ve iş kazaları veya intihar gibi yaşamın anlamını sorgulamaya iten ölümlerdir. Ona göre yaşam ölümden bağımsız düşünülemez. Varoluşçu düşüncede ölüm bir yok oluştan ziyade bireysel varoluşun ve yaşamın anlamının farkına varılıp anlamlandırılmasını sağlayan bir olgu olarak ele alındığından yazarın her bir karaktere seçtiği ölüm biçimi onların kişiliklerini, statülerini ve yaşam biçimlerini yansıtır. Ayrıca ölen kişiler anımsanıp onlara dair imgeler ortaya konuldukça bu kişiler ölümsüzleşir. Romanda varoluş yaşam ve ölümle anlam kazanır. Tıpkı romanın başlığında olduğu gibi insanlar dünyada benzer biçimlerde yaşamadıkları gibi benzer şekilde de ölmezler. Anlatıcının tüm detaylarıyla yaşam öykülerini anlattığı bu ölüler onun her an yanında hissettiği, belleğinde derin izler bırakan ve onu biçimlendiren kişilerdir. Dubois, bu yapıtında ölümü bireysel varoluşun ve yaşamın anlamının farkına varılıp anlamlandırıldığı varoluşsal bir olgu olarak ele almaktadır.  

Keywords


Contemporary French writer Jean-Paul Dubois, leads the reader to think about the human condition by examining many concepts such as death, family, love, social and political authority in his novel Not Everybody Lives the Same Way published in 2019. In this study, the family memory of the narrative character in the novel was examined based on social and cultural memory research and it was shown how the author carried this memory to the narrative plane by associating it with the social, political, and cultural images of the past. In this novel, the phenomenon of death is also examined with an existential approach by following the post-mortem traces of the novel characters. In the novel, it is seen that the narrative character reflects important social and cultural events of the period, abstracting the family memory from a subjective area and transferring it to some concrete lived realities. Intertextuality is also used effectively in the novel. The theme of death is heavily involved in almost all of Dubois’s works. The deaths in his novels are usually those that occur unexpectedly in daily life, such as tragic traffic and work accidents or suicides that make people question the meaning of life. According to Dubois, life cannot be considered independently of death. Since death in existential thought is considered as a phenomenon that enables the recognition and interpretation of individual existence and the meaning of life, rather than annihilation, the way of death chosen by the author for each of his characters reflects their personalities, statuses, and lifestyles. In addition, as the deceased are remembered and images of them are revealed, these people become immortal. In the novel, existence gains meaning with life and death. Just as the title of the novel, implies people do not live in the world in similar ways, nor do they die in similar ways. These dead people, for whom the narrator tells their life stories with all the details, are the people that he feels with him at every moment, that leave deep traces in his memory and shape him. In this novel, Dubois considers death as an existential phenomenon in which individual existence and the meaning of life are realized and given meaning.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 263
Number of downloads 303

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.