Kadın Tasvirlerinde İlk Kadın Yazarların Tavrı ve Erkek Dilinden Sapmalar

Author:

Number of pages:
731-744
Language:
Türkçe
Year-Number:
2022-Volume 17 Issue 2

Sanat ve edebiyat eserleri ister Doğu geleneğiyle isterse Batılı bir anlayışla şekillenmiş olsun her iki durumda da erkek egemen sistemin kuralları çerçevesinde gelişmiştir. Türk edebiyatı da başlangıçtan itibaren genel anlamda ataerkil bir kimliğe sahiptir. Erkek yazarların dünyasında var olma çabası gösteren kadın yazarlar, geleneğin kendilerine sunduğu kimliği kabulle bir şekilde sistem içine dâhil olmaya çabalarlar. Tanzimat’ın ilk yılları ile Ara Nesil’de eser veren kadın yazarlarımızda da aynı çabanın izleri görülür. Kadın yazarlar bu ilk yıllarda genel itibariyle erkek egemen söylemin sürdürüldüğü eserler kaleme almıştır. Ancak bu dönemin kadın yazarlarının eserlerini özellikle kadın tasviri bağlamında değerlendirdiğimizde bu durumun aksi olan örneklere rastlanmıştır. Bu örnekler tespit edebildiğimiz kadarıyla daha çok kadın bedenlerini tasvir konusunda öne çıkar. Öyle ki kadın yazarlar kadın bedenini tasvir ederken bazı noktalarda erkek yazardan ayrılır. Bu bir anlamda kadın dilinin ilk izlerine ulaşmanın da göstergesi olabilir. Özellikle dönemin önemli yazarlarından Fatma Aliye’nin kimi eserlerinde, erkek dilinden sapmalar şeklinde yorumlanabilecek bir üslup farklılığından söz etmek mümkündür. Ancak Fatma Aliye’nin kadın tasvirlerinde sıklıkla karşılaşılan bir ikilem hâlinin olduğu da görülmüştür. Bu sebeple çalışmamızda Tanzimat’tan Servet-i Fünun’a edebiyatımızda adından söz ettirmiş kadın yazarların -özellikle de Fatma Aliye’nin- 1901’e kadar yayımlanmış olan romanlarındaki kadın tasvirlerinde erkek yazardan farklı olan ifadeler ve yazarın kadın tasviri konusunda yaşadığı ikilem incelenecektir.

Keywords


Art and literary works, whether shaped by the Eastern tradition or a Western understanding, have developed within the framework of the male-dominated system in both cases. Turkish literature also maintains its patriarchal identity it possessed from the beginning after Tanzimat era. Women writers, struggling to exist in the world of male writers, try to be included in the system by accepting the identity that tradition offers them. The traces of the same effort can be seen in our female writers who wrote in the first years of Tanzimat and the Intermediate Generation. However, when we look at the works of women writers of this period, especially in the context of the depiction of women, it is possible to come across examples that are the opposite of this situation. As far as we can determine, these examples are more prominent in depicting women’s bodies. In a sense, this may also be an indicator of reaching the first traces of women's language. It is possible to talk about a stylistic difference, which can be interpreted as deviations from the male language, especially in some works of Fatma Aliye, one of the important writers of the period.However, in Fatma Aliye's depictions of women, it has been observed that there is a dilemma in general. For this reason, in our study, some aspects that are different from male writers in the women's descriptions of the women writers -especially Fatma Aliye- who have made a name for themselves in our literature from the Tanzimat to Servet-i Fünun will be examined.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 407
Number of downloads 473

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.