Irak Romanında 2003 Sonrası Anlatı ve Sembol Dönüşümleri Sosyo-Politik Değişime Eleştirel Bir Bakış

Author:

Number of pages:
871-886
Language:
English
Year-Number:
2025-Volume 20 Issue Ö1

Öz: Bu çalışma, Irak romanının 2003 sonrası dönemde geçirdiği derin anlatısal ve sembolik dönüşümleri titizlikle irdeleyerek, bu dönüşümlerin Irak toplumunun yaşadığı dramatik sosyo-politik değişimlerle kurduğu iç içe ilişkiyi edebi ve kültürel bağlamda eleştirel bir yaklaşımla ortaya koymaktadır. Irak romanı, geleneksel anlatı kalıplarının dışına çıkarak doğrusal kurgudan uzaklaşmış, metinlerarası ilişkilerle, çok seslilikle ve zamanın doğrusal akışını bozan tekniklerle  daha katmanlı, belirsiz ve çok boyutlu bir anlatı yapısına kavuşmuştur . İç monolog, retrospektif anlatım ve çeşitli anlatıcı seslerinin birleşimiyle, Irak'ın yaşadığı tarihsel travmalar, göç ve aidiyet krizleri çok yönlü olarak betimlenmiştir .

Romanlarda sembolizmin geçirdiği dönüşüm ise bu eserlerin anlam evrenini zenginleştirmekte, geleneksel sembollerin ötesine geçerek derin ve karmaşık anlam katmanları oluşturmaktadır. "Vatan", yalnızca fiziksel bir coğrafya olmaktan çıkıp, nostaljik bir kayıp mekânına dönüşürken, "sürgün" kimliğin yeniden şekillendiği, umut ve umutsuzluğun iç içe geçtiği bir varoluş alanı olarak karşımıza çıkmaktadır. "Savaş" motifi, bireysel ve toplumsal travmaları anlatmak için kullanılan evrensel bir metafor hâline gelmiştir. Kimlik ve bellek sembolleri ise sürekli değişim ve dönüşüm içinde, Irak toplumunun yaşadığı parçalanma ve belirsizliğin edebi izdüşümlerini taşımaktadır.

Araştırma kapsamında incelenen Ahmed Saadavi’nin "Bağdat’ta Frankenstein" romanında, parçalanmış bir toplumun sembolü olarak yaratılan canavar figürü, Irak’ın travmatik gerçekliğini derin sembolik göndermelerle temsil eder. Sinan Antoon'un "Nar Ağacı" eserinde ise, nar ağacı dayanıklılığın ve yaşamın direnişçi simgesi olarak yükselirken, roman boyunca iç içe geçen bireysel ve kolektif sesler, toplumsal belleği ayakta tutmanın yollarını sorgulamaktadır. Abdulhalik El-Rikabi’nin "Ali Baba’nın Hüzünlü Gecesi" adlı romanı ise, mitolojik unsurlarla günümüz gerçekliğini harmanlayarak, kimliğin kırılganlığına ve toplumsal çöküşün yarattığı kaosa işaret eder.

Bu çalışma, anlatı teknikleri ve sembolizmin Irak toplumunun dönüşen gerçeklikleriyle kurduğu dinamik ilişkiyi vurgulayarak, çağdaş Irak romanını sadece edebi bir tür olarak değil, aynı zamanda sosyal ve tarihsel bir tanıklık biçimi olarak değerlendirmektedir. Sonuç olarak, Irak edebiyatının bu dönüşüm sürecinde oynadığı önemli rolü ortaya koyan çalışma, Irak romanının gelecekteki araştırmalar için de zengin bir kaynak teşkil ettiğini önermekte, özellikle dijital sürgün, cinsiyet ve kimlik politikaları gibi güncel konuların da literatüre katılması gerektiğini vurgulamaktadır.

Keywords


Abstract: This study analyzes how the upheavals following 2003 reshaped the Iraqi novel’s narrative architecture and symbolic repertoire. It asks which narrative and symbolic shifts distinguish contemporary Iraqi fiction after 2003 and how those shifts translate, contest, and imaginatively remap sociopolitical transformation. Grounded in narratology and semiotics, the article undertakes a qualitative close reading and a comparative textual analysis of a purposive corpus of post-2003 Iraqi novels; selection is guided by period and thematic salience. The findings identify a clear movement beyond linear storytelling toward intertextual, polyphonic, and non-linear temporal designs; an intensified use of internal monologue and retrospective narration; and recurrent thematics of trauma, migration, and fractured belonging. Symbolic fields are reconfigured: homeland is recast as a nostalgically lost space; exile becomes a workshop of identity where hope and despair entangle; war operates as a principal metaphor for individual and collective injury; identity and memory appear as unstable, drifting signs that register fragmentation and ambiguity. The study concludes that the post-2003 Iraqi novel functions as a form of social and historical testimony, at once reflecting the country’s ongoing transitions and critically refracting them. By mapping the interplay of technique, metaphor, and context, it shows how aesthetic experiment becomes an ethics of witnessing, translating upheaval into legible patterns of meaning. It calls for further research on digital exile and identity politics to extend these insights within and beyond Iraqi literary studies, while underscoring the genre’s value for cultural memory.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 23
Number of downloads 31

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.