Bu derleme çalışması, dijital teknolojilerin ve yapay zekânın (YZ) yabancı dil öğretimini, özellikle üniversite düzeyindeki İngilizceyi Yabancı Dil olarak Öğrenme (EFL) derslerini nasıl dönüştürdüğünü incelemektedir. ChatGPT, otomatik değerlendirme sistemleri, konuşma tanıma yazılımları ve ELSA Speak ile Pronunroid gibi telaffuz uygulamaları gibi YZ araçları, öğrenci özerkliğini desteklemekte, kişiselleştirilmiş geri bildirim sunmakta ve öğretmenlerin iş yükünü azaltmaktadır. Bu teknolojiler; yazma becerilerini, telaffuzu ve kültürel farkındalığı geliştirmenin yanı sıra öğrenci ve öğretmen etkileşimini artırmakta ve gerçek zamanlı destek sağlamaktadır. Suudi Arabistan ve diğer bağlamlarda yapılan çalışmalar, YZ araçlarının öğretim yöntemlerini ve öğrenci başarılarını geliştirdiğini göstermekte; ancak teknolojik eşitsizlik, öğretmen yeterliliklerindeki eksiklikler ve YZ’ye aşırı bağımlılık riski gibi sorunlara da dikkat çekmektedir. Zoom ve Skype gibi küresel iletişim platformları ile sanal gerçeklik gibi etkileşimli araçlar, kültürel açıdan zengin ve gerçekçi uygulama ortamları sunmaktadır. Edmodo ve Duolingo gibi dijital araçlar ise iş birliğine dayalı ve oyunlaştırılmış öğrenme ortamlarının gelişimine katkı sağlamaktadır. Öğretmenler her ne kadar YZ ve dijital araçları derslerine entegre etmeye daha açık hale gelseler de, bu dönüşümün başarılı olabilmesi; sürekli mesleki gelişim, güçlü altyapı desteği ve etik kullanım ve gönüllülük ilkelerine bağlıdır. Bu teknolojiler etkili bir şekilde kullanıldığında, öğrenmeyi kişiselleştirme, motivasyonu artırma ve kültürlerarası iletişim ile dil yeterliğini geliştirme potansiyeline sahiptir. Sonuç olarak, yapay zekâ ve dijital gelişmeler, dil öğretimini daha dinamik, erişilebilir ve öğrenci odaklı hale getirme açısından büyük bir vaat sunmaktadır.
This review of the literature looks at how digital technologies and artificial intelligence (AI) are changing foreign language instruction, especially in university-level English as a Foreign Language (EFL) courses. Learner autonomy is supported, personalized feedback is given, and teacher workload is decreased by AI tools like ChatGPT, automatic evaluation systems, speech recognition software, and pronunciation apps like ELSA Speak and Pronunroid. In addition to increasing student and teacher engagement and providing real-time support, these technologies improve writing, pronunciation, and cultural awareness. Studies from Saudi Arabia and other contexts show how AI tools improve teaching methods and student outcomes, but they also draw attention to problems like unequal access to technology, gaps in teacher preparation, and the risk of becoming overly reliant on AI. Global communication platforms like Zoom and Skype, as well as immersive tools like virtual reality, provide practice environments that are rich in culture and reality. Digital tools like Edmodo and Duolingo also aid in the development of collaborative and gamified learning environments. Even though instructors are becoming more receptive to incorporating AI and digital tools, success hinges on continued professional development, infrastructure that supports it, ethical application and willingness. When these technologies are used effectively, they can boost motivation, personalize learning, and enhance intercultural communication and language competency. All things considered, artificial intelligence (AI) and digital advancements hold great promise for changing language instruction to become more dynamic, approachable, and student-focused.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.