Yapay Zekâ Çağında Mitin Dijital Mitosferdeki Edebi Yeniden Yazımı: Kültürel Bellek ve Anlatısal Dönüşümler

Author:

Number of pages:
1939-1962
Language:
İngilizce
Year-Number:
2025-Volume 20 Issue 3

Dijital teknolojilerin hızla dönüştürdüğü çağdaş kültürel ortamda, yapay zekâ eksenli anlatıların birer çağdaş mit formuna evrilmesi dikkat çekici bir olgu olarak öne çıkmaktadır. Bu çalışmada, özellikle Black Mirror (Kara Ayna) dizisi başta olmak üzere yapay zekâ temalı distopik anlatıların, kehanet işlevi yüklenmiş yeni mitolojik yapıların inşasına nasıl aracılık ettiği incelenmektedir. Yapay zekâ, algoritmik öngörü ve dijital ölümsüzlük gibi kavramların günümüz kolektif bilinçdışında mitik temsiller üretmesi, hem modern teknolojiye yönelik kültürel korkuların hem de kadim anlatı biçimlerinin sürekliliğinin bir göstergesidir. Bu bağlamda, Türk halk kültüründe köklü bir yere sahip olan ahir zaman anlatıları ile meczupluk ve kehanet motiflerinin, çağdaş dijital anlatılarla nasıl karşılaştırmalı olarak okunabileceği araştırmanın özgün katkısını oluşturmaktadır. Posthümanist düşüncenin sunduğu kavramsal çerçeve, insan-sonrası özne tahayyülünün geleneksel mitik örüntülerle kesişim noktalarını açığa çıkarmakta ve dijital edebiyat ile medya anlatılarında yeni bir mitopoetik düzlemin gelişimine işaret etmektedir. Çalışma, kültürel sürekliliğin ve dönüşümün izini dijital çağın kehanet temsilleri üzerinden sürerken, halk kültürü ve çağdaş medya arasında karşılıklı bir etkileşim alanı inşa etmektedir. Bu bağlamda dijital mitin çağdaş anlatılarda üstlendiği yeni kültürel işlevler ile geleneksel kolektif hafızadaki işlevleri arasında köprü kurmak amaçlanmaktadır. Ayrıca, teknolojiyle iç içe geçmiş günümüz edebî ve görsel anlatılarının, mitolojik düşüncenin yeniden üretimine nasıl zemin hazırladığı da tartışılmaktadır. Yapay zekâ temalı dijital anlatıların, kehanet nosyonu üzerinden izleyici ve okur üzerinde kurduğu duygusal ve bilişsel etkiler de ayrıntılı biçimde değerlendirilmektedir. Böylece, teknolojik distopyaların günümüz mitosferini nasıl şekillendirdiği ve kültürel belleğe nasıl yeni katmanlar eklediği derinlemesine çözümlenmektedir. Bununla birlikte, yapay zekânın kültürel temsilinde ortaya çıkan yeni dijital ritüel biçimlerinin ve hikâye edici kehanet pratiklerinin, toplumsal belirsizlik ve anksiyete ile başa çıkma işlevleri de sorgulanmaktadır. Çalışma ayrıca, dijital mitin küresel ve yerel düzeyde nasıl melezleştiğini ve farklı kültürel bağlamlarda özgün anlatı biçimleri ürettiğini göstermeyi amaçlamaktadır. Son olarak, mevcut literatürde büyük ölçüde göz ardı edilen dijital kehanet anlatılarının halk kültürü ve posthümanist kuram ekseninde çok disiplinlerarası bir çözümlemeye tabi tutulmasının, alana önemli bir kuramsal katkı sağlayacağı ileri sürülmektedir.

Keywords


In today’s rapidly transforming cultural landscape shaped by digital technologies, narratives centred on artificial intelligence have conspicuously evolved into contemporary mythic forms. This study explores how dystopian narratives, particularly exemplified by Black Mirror, function as modern vehicles of myth-making by embodying a prophetic dimension. Concepts such as artificial intelligence, algorithmic foresight, and digital immortality increasingly generate mythic representations within the collective unconscious of contemporary society, reflecting both anxieties about modern technologies and the enduring resonance of archaic narrative structures. In this context, the study offers an original contribution by examining how deeply rooted motifs in Turkish folk culture, such as eschatological narratives and the figures of the holy fool (meczup) and the prophet, can be brought into a comparative dialogue with contemporary digital storytelling. Through the conceptual lens of posthumanist theory, the intersections between the imaginaries of posthuman subjectivity and traditional mythic patterns are illuminated, signalling the emergence of new mythopoetic dimensions within digital literature and media narratives. The study traces the continuity and transformation of cultural forms by mapping how digital-age representations of prophecy engage in reciprocal exchanges with both folk culture and contemporary media. It further seeks to bridge the evolving cultural functions of digital myths with those preserved in traditional collective memory. Moreover, it interrogates the ways in which literary and visual narratives interwoven with technology serve as fertile grounds for the reconfiguration of mythological thought. The emotional and cognitive impacts of AI-driven prophetic narratives on audiences and readers are analysed in depth. The research also examines how technological dystopias contribute to shaping the mythosphere of the present day and enrich cultural memory with new layers of meaning. Additionally, the study considers how emerging digital ritual practices and narrative prophecy within AI discourses serve as mechanisms for coping with societal uncertainty and anxiety. It further demonstrates how digital myths are hybridised across global and local contexts, giving rise to novel narrative configurations. Finally, the study argues that a multidisciplinary analysis of AI-related prophetic narratives through the intersecting frameworks of folk culture and posthumanist theory offers significant theoretical contributions to an underexplored area of the literature.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 21
Number of downloads 28

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.