Yabancı bir dilin özellikle de Arapçanın öğretiminde gramerin inkâr edilemez bir yeri vardır. Çünkü gramer, ana dili Arapça olmayanların eğitiminde dilsel becerilerin bir düzene konulması ve doğruluk derecesinin ölçülebilmesi için zaruridir. Nahiv ve sarf bölümlerinden oluşan Arapça grameri, öğretim metotlarının bazılarında kısmen etkili olurken diğer bazılarında da temel yapıyı teşkil etmiştir. Temel yapısını teşkil eden metotlardan biri Dilbilgisi-Çeviri metodudur ki burada özellikle gramerin büyük bir bölümünü teşkil eden nahiv ilmi ağırlıktadır. Nahiv ilminin konularının çokluğu, alt dallarının ve kaidelerdeki istisnaların fazlalığı gibi gerekçelerle sadeleştirilmesi ve kolaylaştırılması düşüncesi ortaya çıkmış ve bu bağlamda çeşitli bilimsel ve akademik çalışmalar yapılmıştır. Bu faaliyetler, gramerin daha sade, basit ve kolay bir şekilde işlenmesine ve gramer bazlı değil de alıştırma ve örnekleme bazlı bir öğretimin verilmesi fikrinin savunulmasına zemin hazırlamıştır. Ayrıca dikkat çekilmesi gereken bir hususun da gramer öğretiminin bizatihi amaç değil, bir yabancı dilin ve din dilinin kazanılmasıyla beraber doğru bir ifadeyi/anlamayı sağlayan bir araç olarak ele alınmasıdır. Bu çalışmada özellikle İlahiyat ve İslami İlimler Fakültelerinin hazırlık sınıflarında okutulan Arapçanın dil öğretimindeki rolü ve işlevi üzerinde durulmuştur. Çalışma, öğreticinin, öğrencinin ve ortamın durumuna uygun bir metodun seçilebilmesiyle beraber Arapça öğretiminin tamamen gramersiz olamayacağı, bununla birlikte tamamen gramere boğulmaması gerektiği görüşünü ortaya koymayı hedeflemektedir.
Grammar has an undeniable place in teaching a foreign language, especially Arabic. Because grammar is essential in order to organize linguistic skills and measure the degree of accuracy in the education of those whose native language is not Arabic. While Arabic grammar, consisting of nahiv and grammatical sections, has been partially effective in some of the teaching methods, it has also formed the basic structure in some others. One of the methods that constitutes its basic structure is the Grammar-Translation method, in which the science of syntax, which constitutes a large part of grammar, is predominant. The idea of simplifying and simplifying the science of grammar has emerged due to reasons such as the multitude of subjects, sub-branches and exceptions to the rules, and various scientific and academic studies have been carried out in this context. These activities paved the way for teaching grammar in a simpler, simpler and easier way and for advocating the idea of teaching practice and example-based rather than grammar-based. Another point that is noted is that teaching grammar is not a goal in itself, but rather a tool that provides correct expression and understanding along with the acquisition of a foreign language and a religious language, and is processed accordingly. In this study, the role and function of Arabic grammar, including the grammatical and syntactic parts of Arabic, which is taught in the preparatory classes of the Faculties of Theology and Islamic Sciences, in language teaching is emphasized. The study aims to reveal the view that teaching Arabic is not completely grammar-free, although a method appropriate to the situation of the teacher and the environment can be chosen, and that it should not be completely drowned in grammar.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.