Klâsik Türk edebiyatı, gerek İslamî gerekse millî unsurların imtizacıyla meydana gelmiş köklü ve güçlü bir edebî geleneği ifade eder. Bu edebiyatın bünyesinde millî unsurlarla İslamî öğelerin en güçlü ve en estetik şekilde birleştiği; bunun neticesi olarak da ortaya yüksek bir kültür ve medeniyet mahsulü olan ürünler konulduğu açıkça görülür. Millî ve İslamî unsurların birleşimi neticesinde ortaya çıkan bu kültür Türk-İslam kültürü, bunun edebî vechesi de Türk-İslam edebiyatı olarak adlandırılır. Bu edebiyat sadece bu kültürlerin imtizacından değil, doğudan batıya, İslam öncesinden yerel öğelere kadar pek çok unsuru da içerisinde barındırır. Yapısı itibariyle Klâsik Türk edebiyatının dikkati çeken bir başka yönü de mübalağa ve edebî sanatların en yüksek ve güçlü şekilde kullanılıyor olmasıdır. Klâsik şairler, sevgilerini, rakiplere olan kin ve nefretlerini, sultanlara olan saygı ve bağlılıklarını, muhataplarına dualarını, beddualarını hep en yüksek ve en mübalağalı şekilde ifade etmişlerdir. Bunun için de edebî sanatları en yoğun şekilde kullanmaktan geri durmamışlardır. Bu şairlerin özellikle kendi şairlik kudretlerini göstermek ve şiirlerini diğer manzumelerden daha üst bir noktaya taşımak için kullandıkları bir başka yöntem de başta iham, tevriye, kinaye gibi sanatlar vasıtasıyla mısralarına ilk okuyuşta akla gelenin dışında daha derin ve başka manalar gizlemektir. Bu, başarılı şairler elinde oldukça değerli şiirlerin kaleme alınmasına vesile olmuştur. Bu çalışmadaki maksadımız, bir tek beyitten hareketle, Türk ve İslam kültürlerinin ne derece yüksek bir seviyede imtizac ettiğini; bir beyte, kelimelerin farklı anlamlarından, iktibas ve çağrışımlarından yararlanılarak farklı anlamların nasıl yüklenebildiğini göstermeye çalışmaktır.
Classical Turkish literature represents a deep-rooted and powerful literary tradition that emerged through the fusion of both Islamic and national elements. It is clearly seen that national and Islamic elements are combined in the strongest and most aesthetic way within this literature; as a result, products that are the product of a high culture and civilization are created. This culture that emerged as a result of the fusion of national and Islamic elements is called Turkish-Islamic culture, and its literary aspect is called Turkish-Islamic literature. This literature includes many elements, not only from the fusion of these cultures, but also from the East to the West, from pre-Islamic to local elements. Another striking aspect of Classical Turkish literature in terms of its structure is the use of exaggeration and literary arts in the highest and most powerful way. Classical poets always expressed their love, their grudges and hatred for rivals, their respect and loyalty to sultans, their prayers and curses to their interlocutors in the highest and most exaggerated way. For this reason, they did not refrain from using literary arts in the most intensive way. Another method that these poets used to show their poetic power and to carry their poems to a higher level than others was to hide deeper and different meanings in their lines, other than the ones that come to mind at first reading, through the arts such as iham, tevriye, and allusion. This has led to the writing of very valuable poems by successful poets. Our aim in this study is to try to show, starting from a single couplet, how high a level Turkish and Islamic cultures have converged; how different meanings can be attributed to a couplet by making use of the different meanings of words, quotations and associations.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.