XX. yüzyılın ilk yarısı birçok Arap toprağında siyasi bunalımların, batılı güçlerin sömürge politikalarının başgösterdiği bir dönem olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde Arap edebiyatında birçok şair siyasi fikirlerinden dolayı sürgün edilmiş ya da hapse düşmüştür. Bu şairlerden biri de Ahmed es-Sâfî en-Necefî’dir. Ahmed es-Sâfî küçük yaşlardan itibaren ülkesi Irak’ta bulunan İngiliz güçlerine karşı mücadele içinde olmuş, onların ülkedeki sömürgeci politikalarını çağdaşı birçok şair gibi şiddetle eleştirmiştir. İngilizlere karşı 1920 devrimine katılmış, devrim başarısız olunca hakkında çıkan idam haberlerinden dolayı ülkesini terk etmek zorunda kalmıştır. Bu süreçten sonra hayatında gurbet, sürekli yerinden edilme ve yalnızlık gibi birçok sorunla karşılaşmıştır. İran, Suriye, Lübnan gibi ülkelerde bulunmuş, Lübnan da olduğu esnada İngiliz güçleri tarafından 1941 yılında hapse atılmıştır. Mahkûmiyetin onda bıraktığı tesirle kaleme aldığı hapishane temalı şiirleri hem onun edebi hayatında hem de modern Arap şiirinde önemli bir yer edinmiştir. Haṣâdu’s-Sicn adlı divanında topladığı bu şiirlerini irdelediğimizde hapishaneyi bir direniş mekânı olarak görmüş ve mahpus olmayı ise baskı altın yaşayan milletinin haklarını savunma yolunda kendisine verilen bir ödül saymıştır. Bu bağlamda çalışmamızda; şairin hayatı, edebi yönü ve hapishane şiirleri üzerine değerlendirmelerde bulunulacaktır. Edebi yönünü etkileyen olgular üzerinde durulacak ve hapishane şiirlerinde hangi temaları daha çok ele aldığına ve bu temalarla okura hangi mesajları göndermeyi hedeflediğine değinilecektir.
The first half of the 20th century was a period marked by political crises and the emergence of colonial policies by Western powers in many Arab lands. During this time, many poets in Arab literature were exiled or imprisoned due to their political views. One such poet was Ahmed al-Safi al-Najafi. From a young age, Ahmed al-Safi was involved in the struggle against the British forces in his country, Iraq, and like many of his contemporaries, he vehemently criticized the colonial policies of the British in the country. He participated in the 1920 revolution against the British; however, when the revolution failed, he was forced to leave his country due to reports of a death sentence being issued against him. Following this period, he encountered numerous challenges such as exile, constant displacement, and loneliness. He lived in countries like Iran, Syria, and Lebanon, and while in Lebanon, he was imprisoned by British forces in 1941. The prison-themed poems he composed, influenced by the impact of his imprisonment, hold a significant place in both his literary life and modern Arabic poetry. When we examine the poems he collected in his diwan Hasadu's-Sijn we see that he viewed prison as a place of resistance and considered imprisonment a reward for defending the rights of his oppressed nation. In this context, our study will explore the poet's life, literary aspect, and prison poems. We will focus on the factors that influenced his literary direction, the themes he emphasized most in his prison poems, and the messages he aimed to convey to the reader through these themes.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.