Mevlevîlik tasavvuf örgüsü içerisinde yer alan kendine has usul, erkan ve adabı bulunan bir tarikattır. Mevlevîlik, semâ, sefâ, vecd ve hâl gibi kendi âdâb ve erkânının yanında aşk ve cezbe temellerine dayanarak oluşturulmuştur. Mevlânâ 13. yüzyılda Sûfi’nin semā adı verilen müzik eşliğinde Allah’a olan sevgisi neticesinde kendinden geçerek dönmesi ritüeli ile ney ve rebap gibi çalgı aletlerini semā törenlerinde semāzenlerin kullanmasını teşvik ederek sûfîliği ve Mevlevîliği yeniden yorumlamıştır. Mevlânâ; ney sesi, şiir ve müzik eşliğinde yapılan semā’nın Allah’a ulaşmada önemli etkenler olduğuna inanmıştır. Mevlânâ’nın öğretilerinin yer aldığı Mesnevî adlı eseri birçok yabancı dile tercüme edilmiştir. Tercümeler neticesinde Mevlâna’nın mistik görüşünden etkilenen kişilerden birisi de Lübnanlı Arap şair ve yazar Cubrân Halîl Cubrân olmuştur. Mevlânâ’dan 600 yıl sonra Cubrân, 1883 yılında Lübnan’da dünyaya gelmiştir. Cubrân Hristiyan olmasına rağmen İslamiyet, Yahudilik ve tasavvuf hakkında araştırmalar yapmıştır. Cubrân tasavvufa olan ilgisini ve inanç yapısını şu sözlerle ifade etmiştir: "Camide secde ettiğinde, Kilisede diz çöktüğüne ve Sinagogda dua ettiğinde ben yine seni seviyorum. Sen benim kardeşimsin. Biz bir inancın çocuklarıyız" diye belirtmiştir. Cubrân’ın bu sözünün temelinin Mevlânâ’nın ‘ne olursan ol yine gel’ hoşgörü felsefesinden etkilenerek söylediğini göstermektedir. Mevlânâ’nın Mesnevî adlı eserinin ilk beyiti "Dinle, bu ney nasıl şikâyet ediyor. Ayrılıkları nasıl anlatıyor" şeklinde başlamıştır. Cubrân, el-Mevâkib isimli şiirinde Mevlânâ’nın Mesnevî’sinde yer alan ilk beyitten etkilenerek "Bana ney ver ve şarkı söyle" (أَعْطِنِي اَلنَّاى وغَنِّ) adlı şiirini yazmıştır. Daha sonra bu şiir Lübnanlı Arap ve Hristiyan bayan sanatçı Feyruz tarafından şarkı olarak seslendirilmiştir. Bu çalışmada Mevlânâ’nın mistik anlayışının Lübnanlı Arap şair ve yazar Cubrân Halîl Cubrân’a etkisine yer verilmiştir. Ayrıca Cubrân Halîl Cubrân’ın Bana Ney Ver ve Şarkı Söyle adlı şiirindeki Mevlevîlik etkisi tespit edilmiştir.
Mevleviism is an order within the Sufism weave that has its own procedures, manners and etiquette. Mawlawiism was formed on the basis of love and attraction as well as its own customs and manners such as semâ, sefâ, ecstasy and state. In the 13th century, Mevlānā reinterpreted Sufism and Mevlevism by encouraging the use of musical instruments such as the ney and the rebap by semāzens in semā ceremonies and the ritual of the Sūfi's ecstatic whirling in the musical accompaniment called semā as a result of his love for God. Mevlānā believed that the sound of the ney, poetry and musical accompaniment were important factors in reaching God. Mevlānā's work Masnavi, which contains his teachings, has been translated into many foreign languages. One of the people who was influenced by Mevlânâ's mystical vision as a result of the translations was the Lebanese Arab poet and writer Jubrān Khalīl Jubrān. Jubrân was born in Lebanon in 1883, 600 years after Mevlânâ. Although Jubrân was a Christian, he did research on Islam, Judaism and Sufism. Jubrân expressed his interest in Sufism and his belief structure in the following words. When you prostrate in the mosque, kneel in the church and pray in the synagogue, I still love you. You are my brother. We are children of one faith. This statement of Jubrân shows that he was influenced by Mevlânâ's philosophy of tolerance 'come again, no matter what you are'. The first couplet of Mevlânâ's Masnavi begins with 'Listen, how this ney complains. How it narrates separations'. In his poem al-Mawāqib, Jubrān was influenced by the first couplet of Mawlānā's Masnavi and wrote the poem 'Give me the ney and sing to me (أَعْطِنِي اَلنَّاى وغَنِّ). This poem was later performed as a song by a Lebanese Arab and Christian female singer named Feyruz. In this study, the influence of Mevlânâ's mystical understanding on the Lebanese Arab poet and writer Jubrân Khalîl Jubrân is discussed.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.