Hristiyanlıkta “Yedi Uyurlar”, İslamiyet’te de “Ashab-ı Kehf” olarak bilinen bu hikâye çeşitli kaynaklarda farklı şekillerde anlatılmaktadır. “Ashab”, Arapça sahip, dost, arkadaş kelimelerinin çoğuludur. “Kehf” ise mağara, oyuk anlamlarına gelir. Hikâye, dönemin hükümdarının zulmünden kaçarak bir mağaraya sığınan ve burada bellir bir süre uyuyup tekrar uyanan bir grup gencin yaşadıklarını konu alır. Ashab-ı Kehf hikâyesi tarihi, edebi, dini ve sosyolojik pek çok çalışmaya konu olmuştur. Türkiye’de de son yıllarda Ashab-ı Kehf üzerine yapılan çalışmalarda yoğun bir artış görülmektedir. Kitap, makale, tez ve sempozyumlar vasıtasıyla konu araştırılmakta ve Ashâb-ı Kehf kıssası anlamlandırılmaya çalışılmaktadır. Başta İslam ve Hristiyan dini olmak üzere birçok dinde yer alan bu kıssa ile ilgili olarak kaleme almış çok sayıda yazma eser mevcuttur. Bunlar gerek bizim kütüphanelerimizde gerekse yurt dışındaki kütüphanelerde adeta gün yüzüne çıkarılmayı beklemektedir. Ashab-ı Kehf kıssasını anlatan ve makalemize konu olan yazma eser, Fransa Milli Kütüphanesi, Türkçe Yazmaları, Fonds Des Traductions, supplement turc. 905, trad. 69 numarada kayıtlı, Dâstân-ı Ashâb-ı Kehf ve Sırr-ı Gozeşte-i İşân isimli hikâyedir. İlgili hikâye yazı çevrimi yapıldıktan sonra ses ve şekil bilgisi açısından incelenmiş ve elde edilen bulgular sonuç bölümünde yazılmıştır. Bu çalışma ile gerek yurt içi gerekse yurt dışı kütüphane raflarında araştırılmayı bekleyen bir eser daha gün yüzüne çıkarılmış olacaktır.
This story, known as “Yedi Uyurlar” in Christianity and “Ashâb-ı Kehf” in Islam, is told in different ways in various sources. “Ashâb” is the plural of the Arabic words for owner, friend, companion. “Kehf” means cave, cavity. The story is about the experiences of a group of young people who fled from the tyranny of the ruler of the time and took refuge in a cave, where they slept for a certain period of time and woke up again. The story of Ashâb-ı Kehf has been the subject of many historical, literary, religious and sociological studies. In Turkey, there has been an intensive increase in the studies on Ashab-ı Kehf in recent years. Through books, articles, theses and symposiums, the subject is researched and the parable of Ashâb-ı Kehf is tried to be made sense of. There are many manuscripts written about this parable, which is found in many religions, especially Islam and Christianity. These are waiting to be unearthed both in our libraries and in libraries abroad. The manuscript that narrates the parable of Ashâb-ı Kehf and is the subject of this article is a manuscript of the National Library of France, Turkish Manuscripts, Fonds Des Traductions, supplement turc. 905, trad. 69, is the story titled Dâstân-ı Ashâb-ı Kehf ve Sırr-ı Gozeşte-i İşân. The story was analyzed in terms of phonology and morphology after the transcription and the findings were written in the conclusion section. With this study, another work waiting to be researched both in domestic and foreign library shelves will be brought to light.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.