Türk edebiyatında Batılılaşmayla birlikte gelişmeye başlayan edebi türlerden biri hikâyedir. Modern hikâyenin ilk başarılı örnekleri Samipaşazade Sezai ve Halit Ziya Uşaklıgil tarafından verilir. Batılılaşma kurgusal metinlerin konusunu değiştirdiği gibi unsurları üzerinde de etkili olur. Kahraman kadrosu/ kişiler bunlardan biridir. Bu çalışmada modern Türk hikâyesinin ilk gayrimüslim kahramanlarından ikisi üzerinde durulmakta, Batılılaşmayla birlikte kahraman seçimi ve kişilik yaratma konusunda yaşanan değişim, bu iki kişi üzerinden belirlenmeye çalışılmaktadır. Bu amaçla Küçük Şeyler hikâye kitabında yer alan Pandomima başlıklı hikâye ile Halit Ziya Uşaklıgil’in Bir Yazın Tarihi kitabında bulunan Bravo Maestro başlıklı hikâye seçilmiş ve Pandomima’nın başkahramanı Paskal ile Bravo Maestro’nun başkahramanı Fumagace arasında bir karşılaştırılma yapılmıştır. Karşılaştırmadan önce kahramanların özellikleri belirlenmiş ve mevcut özellikleriyle hangi tipin temsilcisi olabileceği ve bunun o günkü edebiyat için taşıdığı anlam üzerinde durulmaya çalışılmıştır. Kahramanların erkek, gayrimüslim ve sanatçı olmaları ilk etapta dikkati çeken özellikleridir. Hayata tutunma, başarılı olma konusunda problemler yaşayan kendilerini yalnız ve değersiz hisseden kahramanlar, içinde bulundukları çıkmazdan kurtulmanın tek yolu olarak ölümü görürler. Mevcut özellikleriyle her iki kahramanın tutunamayan, kaybeden ve beraberinde küçük insan olarak nitelenebilecek insan tipine girdiği değerlendirmesi yapılmıştır. Ancak Paskal, Fumagace’den farklı olarak Eftalya adlı genç kıza duyduğu platonik aşk sebebiyle her şeyden çok romantik bir âşık olarak gözükmektedir. Bu değerlendirmeler neticesinde varılan sonuçlardan biri modern yaşamla birlikte kendisini daha çok gösteren yalnız, topluma yabancı, toplumsal normlara uyma konusunda problemler yaşayan tutunamayan tipinin, söz konusu yazarlar tarafından öncelikle gayrimüslim kahramanlar üzerinde denenmek istendiği ancak mevcut ortamın buna uygun olmadığıdır. Bu tipin hayal hakikat çatışmasını konu edinen metinlerde hakikatlerle baş edemeyip hayal kırıklığı yaşayan kahramanların ifadesi için kullanıldığı varılan bir diğer sonuçtur.
One of the literary genres that started to develop with Westernization in Turkish literature is the story. The first successful examples of the modern story are given by Samipaşazade Sezai and Halit Ziya Uşaklıgil. Westernization not only changes the subject of fictional texts, but also affects their elements. Characters /persons are one of them. In this study, two of the first non-Muslim characters of the modern Turkish story are focused on, and the change in character selection and personality creation with Westernization is tried to be determined through these two people. For this purpose, the story titled Pandomima in the story book Küçük Şeyler and the story titled Bravo Maestro in Halit Ziya Uşaklıgil's book Bir Yazın Tarihi were selected and a comparison was made between Paskal, the protagonist of Pandomima, and Fumagace, the protagonist of Bravo Maestro. Before the comparison, the characteristics of the heroes were determined and an attempt was made to focus on which type they could represent with their existing characteristics and the meaning of this for the literature of that day. The first thing that attracts attention is that the characters are male, non-Muslim and artists. The characters, who have problems clinging to life and being successful and feel alone and worthless, see death as the only way out of their predicament. It has been evaluated that both characters, with their current characteristics, fall into “the disconnected type”, “losers”, and can also be described “the ordinary man”. However, unlike Fumagace, Paskal appears to be more of a romantic lover than anything else, due to his platonic love for the young girl named Eftalya. One of the conclusions reached as a result of these evaluations is that the lonely, alien to society, and “the disconnected type”, which shows itself more with modern life, has problems in complying with social norms, were wanted to be tested primarily on non-Muslim characters by the authors in question, but the current environment is not suitable for this. Another conclusion is that this type is used to express the characters who cannot cope with the truth and are disappointed in the texts dealing with the conflict between imagination and reality.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.