Çeviri Metinlerde Çevirmenin Sesi: Nil Üstünde Gevezelik Romanı Örneği

Author:

Number of pages:
2691-2705
Language:
Türkçe
Year-Number:
2023-Volume 18 Issue 4

Kaynak dilden hedef dile yapılan çevirilerde kültürlerin farklılığı, çeviri sürecinde çevirmene birtakım zorluklar ortaya çıkarmaktadır. Kalıpsal ifadelerin, deyimlerin, atasözlerinin ya da tarihi arka planı olan bir kavramın çevrilmesi için hem kaynak dile hem de hedef dile tam bir hâkimiyet gerekmektedir. Bununla beraber kaynak ve hedef kültüre de egemen olmak mühimdir. Böyle durumlarda çevirmenin kullandığı stratejiler ve kuramlara olan yakınlığı önem arz etmektedir. Bu noktada çevirmenin durduğu yer, sesini ne kadar duyurabildiği, çevirmen olarak görünür olmayı mı görünmez olmayı mı tercih ettiği mühim bir araştırma konusu olarak görülmektedir. Çeviribilim incelemelerinin ilerlemeye başladığı günümüzde Arapça-Türkçe alanyazında bu tarz çalışmalara ihtiyaç olduğu ve varolan çalışmaların diğer bilim dallarına nazaran az olduğu gerçeği oldukça açıktır. Çalışmanın Türk yazın dizgesini kapsayan gelecek çalışmalar için yararlı olacağı, özelde ise Arapça-Türkçe çeviribilim çalışmalarına farklı bir boyut kazandıracağı düşünülmektedir. Çevirmenlerin çeviri sürecinde hangi stratejilerden nasıl yararlanabileceklerini göstermesi açısından da mühim bir çalışma olarak görülmekte, bundan sonra alanyazında yapılacak çalışmalar ve çalışmacılar ayrıca çeviribilim alanına ve çeviribilimcilere yol gösterici olması bakımından da önem arz ettiği düşünülmektedir. Çeviride çevirmenin görünürlüğü, çeviri sürecinde çevirmenin metne bıraktığı izlerin ve etkinin bir yansımasıdır. Bu kavram, çevirinin bir tür eleştirel veya analitik yaklaşımı olarak ortaya çıkar ve çevirmenin çeviri sürecindeki rolünün ve etkisinin daha belirgin bir şekilde anlaşılmasını amaçlar. İlk olarak, Lawrence Venuti’nin ortaya attığı bu kavram Theo Hermans tarafından çevirmenin sesi şeklinde kullanılmıştır. Hermans bu anlayışla çevirmenin metin içindeki söylemsel varlığını odak noktası kabul etmiştir. Bu çerçevede hazırlanan bu çalışmada öncelikle geçmişten günümüze çeviri ve çevirmen hakkında yapılan tanımlamalar, çevirmene yüklenilen rollerle ilgili bilgiler verilmiş ve eser incelemesi kısmında da Necîb Mahfûz’un Arapçadan Türkçeye çevrilmiş olan, Sersera Fevka’n-Nîl (Nil Üstünde Gevezelik) eserinde çevirmenin izleri incelenmiştir. Söz konusu inceleme yapılırken kaynak metindeki kültürel öğelerin hedef metne hangi strateji ve çevirmenin hangi tercihleri yaparak çevrildiği aynı zamanda hedef kültürde karşılığı olmayan ifadelerde çevirmenin çeviri tavrı da ele alınmıştır.

Keywords


In translations from the source language to the target language, the differences in cultures pose various challenges to the translator during the translation process. A thorough command of both the source and target languages is required for translating idiomatic expressions, sayings, proverbs, or concepts with a historical background. Furthermore, it is essential to be knowledgeable about both the source and target cultures. In such situations, the translator's proximity to the strategies and theories used becomes significant. At this point, where the translator stands, how well their voice can be heard, and whether they prefer to be visible or invisible as a translator are considered important research topics. In today's world, as translation studies continue to advance, it is clear that there is a need for such studies in the Arabic-Turkish literature, and the existing studies are relatively limited compared to other fields of science. This study is believed to be beneficial for future research covering the Turkish literary system, and specifically, it is expected to provide a different dimension to Arabic-Turkish translation studies. It is also considered an important work in terms of showing translators how to benefit from various strategies during the translation process, and it is believed that future studies and researchers in the field will be guiding to the field of translation studies and translators in this regard. The visibility of the translator in translation is a reflection of the traces and impact left by the translator on the text during the process of translation. This concept emerges as a form of critical or analytical approach to translation, aiming to enhance the understanding of the translator's role and influence in the translation process. Initially introduced by Lawrence Venuti, this concept has been further developed and referred to as "translator's voice" by Theo Hermans. Within this framework, Hermans places emphasis on the translator's discursive presence within the text. In this study, which is prepared within this context, firstly, descriptions of translation and the translator from the past to the present are provided, along with information regarding the roles attributed to the translator. Subsequently, in the section analyzing literary works, the traces of the translator are examined within the context of the translation of Naguib Mahfouz's work, "Sersera Fevka’n-Nîl" from Arabic to Turkish.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 256
Number of downloads 299

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.