Çatı, her ne kadar semantik ve sentaksla da ilgili olsa da Türkiye Türkçesi gramerlerinde genellikle ek ile oluşturulan bir kategori olarak incelenmektedir. Çatı konusunda farklı yaklaşımlar olduğu gibi, fiilin hangi vasıflarının çatı içerisinde değerlendirilip değerlendirilmeyeceği de çalışmalarda farklılık göstermektedir. Morfoloji açısından bakıldığında çatıyı oluşturabilen ekler belirlidir. Çatı ekleri, tek kullanılabileceği gibi, ifade etmek istediğimiz bilgi, duygu veya düşüncelere göre Türkçenin kuralları ve imkânları çerçevesinde üst üste getirilerek de kullanılabilir. Yazı dilimizde, hangi çatı eklerinin üst üste getirilerek kullanılabileceği kurallara bağlıdır. Bazı çatı ekleri üst üste kullanılamazken, bazıları kullanılabilir. -(I)n-Il- yapısı, Türkiye Türkçesinin yazı dilinde üst üste getirilebilen çatı eklerindendir. Bu yapının kullanılması ve anlamsal boyutu üzerine yapılmış çalışmalar vardır. Çalışmalar, genellikle -(I)n-Il- yapısındaki -(I)n- ve -Il- morfemlerinin aynı olduğu alanda yoğunlaşmıştır. Bu sebeple çalışmalar, -(I)n-Il- yapısındaki kullanımların hepsini açıklamaya yetmemektedir. Mevcut görüşlerde bu yapı ‘ek yığılması’ veya ilk çatı ekinin anlam zayıflığına uğraması sonucu ‘pekiştirme, dilbilimsel uzatım’ gibi sebeplerle açıklanmaya çalışılmıştır. Genel olarak -(I)n- ve -(I)l- eklerinin üst üste kullanılmasında fiilde iki ayrı çatı olmadığı, ikisinin bir çatıyı karşıladığı, bunun da son ekten dolayı edilgen çatı olduğu; bu üst üste kullanımda aslında dönüşlülük eki olan ve edilgenlik ifadesi zayıf olan -In- eki ile üzerine gelen ikinci bir edilgenlik eki bulunduğu değerlendirilmektedir. Oysa Türkiye Türkçesinde -(I)n- morfemi edilgen, meçhul ve dönüşlü çatı oluşturabilmektedir. Bu makalenin amacı Türkiye Türkçesi yazı dilinde kullanılan -(I)n-Il- yapısında yer alan -(I)n- morfeminin farklı çatıları ifade edebildiği; dönüşlü, edilgen veya meçhul çatıyı oluşturabilen bu morfemden sonra üzerine -Il- morfemi getirildiğinde fiillerin farklı çatılarda göründüğünü ortaya koymaktır.
Although it is related to semantics and syntax, the voice is generally studied as a category made using suffixes in Turkish grammars. There have been several perspectives on the subject of voice; likewise, which features of verb should be evaluated in the framework of voice differs in the literature. Morphologically speaking, the suffixes that form voice are well determined. The voice suffixes, though they can be used on their own, can also be used successively depending on the information, feelings or ideas that one wants to express. In literary Turkish, which voice suffixes can be used successively has its rules. While some of these suffixes cannot be used successively, some others can. One of the voice suffixes that can be used successively in Turkish is -(I)n-Il- pattern. There are studies on the use and semantics of this pattern. Those studies in questions have mostly focused on the morphemes -(I)n- and -Il- are the same. Therefore, they are inadequate to explain all the uses of this pattern. In the current studies, this pattern has been regarded as “suffix accretion” or “reinforcement, pleonasm” as a result of a semantic weakening of the first morpheme. Generally, the researchers have suggested that the pattern does not mean two voices but two morphemes correspond to one voice, which is the passive due to the suffix and that there is a second suffix in this pattern -Il-, a passive suffix, succeeding -(I)n-, which is, in fact, a reflexive suffix and has a weak passive meaning. However, the morpheme -(I)n- in Turkish can form passive, reflexive and impersonal passive voice. The aim of this article is to show that the morpheme -(I)n-, a part of -(I)n-Il- pattern, can express different voices and that when the morpheme -Il- succeeds -(I)n-, which could form reflexive, passive or impersonal passive voice, the verb can express different voices.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.