Nazire ve nazirenin bir uzantısı kabul edilen tazmin geleneği, klasik Türk edebiyatının sınırları önceden çizilmiş; çağları ve mekânları birbirinden uzak şairleri birleştiren, genç şairlerin yetişmesinde bir okul görevi gören, daha iyiye daha güzele ulaşabilmek için şairlerin birbirleriyle yarışmalarını sağlayan önemli sanat anlayışlarındandır. Nazirenin özelliklerini taşıyan ve bir çeşit nazire kabul edilen tazminde ise nazireden farklı olarak model alınan gazelin bir mısraı alıntılanır ve çoğunlukla da kimin şiirinden alınmışsa o şairin mahlası zikredilir. Eğer mısra, bir mısra-ı berceste ise mahlas zikredilmez. Bu gelenek çerçevesinde tazmin yazan şairlerden birisi de Kavsî-i Tebrîzî’dir. XVII. yüzyılda Tebriz’de doğmuş olan şair, Azerbaycan ve Osmanlı sahasının önemli şairlerindendir. Birçok şairin gazellerine nazireler yazmış ve şiirlerini tazmin etmiştir. Bu şairlerden en çok gazelini tazmin ettiği şair ise Türk edebiyatının en önemli şairlerinden olan Fuzûlî’dir. Onun on sekiz gazelini tazmin etmiştir. Fuzûlî’nin dışında iki tane Ali Şir Nevâyî’nin, iki tane Vahîd-i Kazvînî’nin ve bir tane de Aka Râzî’inin gazelini mahlaslarını zikrederek tazmin etmiştir. Bunların dışında dokuz tane de alıntıladığı mısraı kimden aldığını zikretmeden yazdığı tazminleri vardır. Bunların sayısı da dokuzdur. Kavsî’nin tazminlerinde örnek / model alınan şiirlerle aynı vezin, kafiye ve redif kullanılmakla birlikte beyit sayılarında farklılık söz konusudur. Kavsî, genellikle model aldığı gazellerden daha fazla beyitle tazminlerini yazmıştır. Kullanılan ortak redifler sayesinde şiirlerin muhtevaları genellikle aynı olmakla birlikte Kavsî, Fuzûlî’nin gazellerindeki hayallere ve mazmunlara bağlı kalmamıştır. Fuzûlî’den farklı mazmunlar ve hayaller kullanarak taklitten uzak, kendine özgü ve orijinal tazmin gazeller yazmıştır. Fuzûlî’ye göre daha hareketli, daha dışa dönük ve daha neşeli gazeller ortaya koymuştur.
The Nazire tradition unites poets from different eras and places, it serves as a school for the upbringing of young poets and enables them to compete with each other in order to reach the better and more beautiful. In the 'tazmin' (the use of a poet, a verse or a couplet by another poet), which has the characteristics of nazire and accepted as a kind of nazire, is cited taken a model a verse of the ghazal distinctly from the nazire and mostly the pen name of the poet from whose poem taken is mentioned. If the verse is a 'mısra-ı berceste' (a term that is easily memorized and has the beauty of pronunciation in Divan literature), the pseudonym is usually not mentioned. Kavsî-i Tebrîzî is one of the poets who wrote tazmin within the framework of this tradition. Kavsî-i Tebrîzî, who was born in Tabriz in the 17 th century, is one of the important poets of Azerbaijan and the Ottoman literature. He wrote nazire and tazmin for the gazelles of many poets. Mostly, he wrote nazire and tazmin for the gazelles of Fuzûlî, one of the important poets of Turkish literature. He wrote tazmin for eighteen gazelles of Fuzuli. In addition, he wrote tazmin for two gazelles of Ali Şir Nevâyî, two of Vahîd-i Kazvînî and one of Aka Râzî by stating their pen names. Apart from these, there are also tazmin that he wrote without saying from whom he got the verse he cited. The number of these is also nine. In the tazmin of Kavsî, the same meter, rhyme and redif are used as the sample / model poems, but the number of couplets is high. Although the contents of the poems are generally the same thanks to the common redifs used, Kavsî did not adhere to the dreams and mazmuns in Fuzûlî's gazelles. Kavsî wrote unique and original tazmin gazelles away from imitation by using different metaphors and dreams from Fuzûlî. His tazmin are more active, more extroverted and more cheerful as far as Fuzuli.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.