Covid-19, 2020 Aralık ayında Çin'de ortaya çıkan yeni bir virüstür. Aralarındaki yakın temasa bağlı olarak bir kişiden diğerine kolaylıkla bulaşır. İlk başta kimse bu "ölümcül" virüsün bulaştığı tek bir kişinin, devasa bir salgına neden olarak tüm dünyaya yayılacağını bilmiyordu. Bunun üzerine, çok sayıda can kaybına neden olan virüsün bulaşmasını ve yayılmasını kontrol altına almak için dünyadaki hemen hemen tüm ülkelerin yetkilileri bir dizi sağlık önlemi almaya koyulmuştur. Salgın gerçekten de hiçbir ayrım gözetmeksizin tüm toplumların sosyal, ekonomik, siyasi ve kültürel hayatını etkilemiştir. Bu virüs hakkında söylenecek belki de yadsınamaz tek bir gerçek vardı; bu onun adaleti, evrensel boyutuydu! Maaş, cinsiyet, coğrafya, ırk ve etnik köken veya sosyal statü ne olursa olsun, koronavirüs herkesi etkilemştir. Böylece koronavirüs günlük hayatımızı felce uğratmış; tüm değer sistemlerimiz için yıkıcı olmuş ve neticede eğitim sistemi bu beladan muaf olamamıştır. Covid-19 salgını, insanlık tarihinde eğitim sistemlerinde en büyük bozulmaya neden olmuştur. Öğrenmenin sürekliliği üzerinde şüphesiz yıkıcı bir etkisi olan, ani ve çözülmemiş bir alt üst oluştu. Dünyanın dört bir yanındaki okulların ve üniversitelerin kapanması nedeniyle, öğrenme neredeyse tamamen kesintiye uğramış ve tarihte eşi görülmemiş bir durum yaşanmış ve hala da yaşanmaktadır. Bu nedenle, bu krizin hızlandırdığı yenilik ve yaratıcılığın, eğitim sistemlerini daha adil, kapsayıcı ve esnek hale getirmek için kaldıraç görevi görmesi zorunlu hale gelmişti. Bu ani uzaktan eğitime geçiş, dünyanın dört bir yanındaki öğrencileri/öğrencileri ve öğretmenleri, en azından aralarında kesinlikle gerekli olan iletişim-etkileşimi sürdürmek için teknolojileri kullanmaya zorlamıştır. Yeni öğrenme genellikle yeni bilgilerin edinilmesine dayandığından, iletişim olmadan etkili öğretim yapılamazdı. Yalnızca geleneksel eğitimde olduğu gibi uzaktan eğitimde etkileşimler öğrenme için esastır. Bu etkileşimler üç tiptir: öğrenen-eğitmen, öğrenen-içerik ve öğrenen-öğrenen. Eğitim sistemi birkaç eğitim aktörünü içerdiğinden, bu çalışmada daha çok üniversite düzeyine, daha spesifik olarak öğrenciler ve öğretmenler arasındaki iletişim ve etkileşime odaklanacağız. Bu nitel çalışma, doküman analizi yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir.
Covid-19 is a new virus that emerged in China last December 2020. It is easily transmitted from one person to another due to close contact between them. At first, no one knew that a single infected person with this "deadly" virus would spread throughout the world, causing a huge epidemic. On top of that, the authorities of almost all countries in the world have set out to take a series of health measures to control the transmission and spread of the virus, which has caused many deaths. The epidemic has indeed affected the social, economic, political and cultural life of all societies without any discrimination. There was perhaps only one undeniable truth to be said about this virus; this was his justice, his universal dimension! Regardless of salary, gender, geography, race and ethnicity or social status, the coronavirus has affected everyone. Thus, the coronavirus paralyzed our daily lives; it has been devastating for all our value systems and as a result the education system has not been immune from this scourge. There was a sudden and unresolved upheaval that had undoubtedly had a devastating effect on the continuity of learning. Due to the closure of schools and universities around the world, learning has been almost completely interrupted and is unprecedented in history and still is. Therefore, innovation and creativity fueled by this crisis had to act as leverage to make education systems more equitable, inclusive and flexible. This sudden shift to distance education has forced students and teachers around the world to use technologies to maintain at least the absolutely necessary communication-interaction between them. Effective teaching would not be possible without communication, as new learning often relies on the acquisition of new knowledge. Only in distance education, as in traditional education, interactions are essential for learning. Three types of interactions will be discussed in this study: learner-instructor, learner-content, and learner-learner. Since the education system includes several educational actors, in this study we will focus more on the university level, more specifically on communication and interaction between students and teachers. This qualitative study was carried out using the document analysis method.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.