Çeviribilimde Çevrilemezlik Ya Da Çevirinin Olanaksızlığı

Author:

Number of pages:
2319-2335
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 4

Çeviri tarihinin en çetrefilli konularından biri hiç şüphesiz, Antik dönemden günümüze çevirinin olanaksızlığı tartışmasının anahtar kelimesi olmuş çevrilemezlik tartışmasıdır. Çok erken dönem çeviri üzerine yapılan incelemelerden, modern çeviribilimine kadar uzanan çevirinin olanaksızlığı tartışması, özellikle 18. yüzyıldan beri artarak süregelmiş bir çeviri fenomenidir. Çevrilemzlik olgusu, ses-kavram ilişkisinin anlamlandırılmasındaki eşdeğerlik arayışını, anlamın doğasını ve dilin/çevirinin felsefesini içermektedir. Kavram olarak çevrilemezlik, çevirinin anlama ve olguya yaptığı iki farklı vurgu arasındaki ara yüzü aksettirmektedir.  Çevrilemezlik kavramı, evrenselci ve monadist gibi batının düalisttik yaklaşımları yanında, yapısökümcü gibi yirminci yüzyıla ait postmodern yaklaşımlar çerçevesinde de ele alınmıştır. Kavramın dualistik yapısı veya muğlak bir olgu olması çevrilmezliğin bir değil birden fazla tanımının yapılmasını mümkün kılmaktadır. Çevrilemezlik, ayrıca, çevrilebilirlik kavramından ayrı düşünülmeyen çapraşık bir yapıya sahiptir. Bu nedenle, makale boyunca yukarıda belirtilen tespitlerden yola çıkılarak, “çevrilebilirlik” terimini bünyesinde taşıyan “çevrilemezlik ” kavramının dilin sembolik doğası içindeki, başka bir ifadeyle, çevirideki rolü bu çalışmada ele alınmış ve iki uçta yer alan “her şey çevrilebilir” ya da “hiçbir şey çevrilemez” tartışmaları ve aradaki görüşler tartışmaya dahil edilerek analiz edilmeye çalışılmıştır. Ortaya çıkan önemli sonuçlardan biri, çevrilemezlik olgusunun çeviriyi mümkün kılan bir çeviri stratejisi olarak kullanılabileceğini göstermiştir. Ayrıca çevirinin bir taraftan tamamlama ve anlamlandırma süreci olduğunun altı çizilmiş ve diğer yandan çevrilemezlik kavramının anlaşılması için, dilsel, bilişsel ve felsefi katmanlarının anlaşılmasının elzemliği gözlemlenmiştir.

Keywords


One of the most complicated issues in the history of translation is, undoubtedly, the concept of untranslatability. These debates have remained up to date, from studies of very early translation to modern translation studies today and have produced many products in theoretical terms. The untranslatability or the impossibility of translation from the past to the present has preserved its polymorphism and impure structure. Based on the nature of these concepts in the historical process, it has been observed that the sources have two different meanings and that the untranslatability reflects the interface between these two meanings and these two structures, and it has been attempted to understand how this reality is formed. Untranslatability is primarily a translation phenomenon that has been a key word in the debate on the impossibility of translation from ancient times to the present. The ongoing discussion of untranslatability has been conducted on the platforms of equivalence-seeking attempts regarding the sound image-concept relationship, the nature of meaning and philosophy of language in its historical course since eighteen century. Untranslatability has been handled within the framework of western dualistic approaches such as Universalist and Monadist, as well as the twentieth-century postmodern approaches, i.e. Deconstructive. The dualistic nature of the concept or its being an ambiguous phenomenon makes it possible to make more than one definition of untranslatability. Untranslatability also has an intricate structure that is by no means considered separate from the concept of translatability. Therefore, throughout the article, the role of “untranslatability", which incorporates the term “translatability” in the symbolic nature of language, in other words, in translation per se, is questioned based on this ascertainment. Also the discussions on "everything can be translated" or "nothing can be translated" at the two extremes and the opinions in between were included in the analysis within the framework of this connection. One of the important results is that the phenomenon of untranslatability can actually be used as a translation strategy that makes translation possible. In addition, it has been observed that translation is a process of completion and interpretation, and in order to understand the concept of untranslatability, its linguistic, cognitive and philosophical layers must be understood and addressed.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 575
Number of downloads 491

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.