Mavi Anadoluculuk’ta Batı Medeniyeti, Anadolu Kimliği, Halk ve Hümanizma Anlayışı

Author:

Number of pages:
2363-2375
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 4

Osmanlı İmparatorluğu’nda daha ziyade askeri ve siyasi gerileyişi durdurma amacıyla girişilen modernleşme çabaları; Türkiye Cumhuriyeti’yle birlikte kurumsal yapıyı, toplumsal dokuyu içine alan bütünlüklü bir temele oturtulur. Kurumsal ve toplumsal alanda bütüncül bir kalkınma ve modernleşme çabasının güdüldüğü cumhuriyet döneminde Mavi Anadoluculuk, bu modernleşme süreciyle koşut bir Batılılaşma ve milli kimlik inşası yaklaşımıyla resmi ideolojiye katkı sunar. Cevat Şakir Kabaağaçlı, Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu gibi isimlerin öne çıktığı hareket; altıncı kıta olarak tanımladıkları Akdeniz üzerinden Anadolu’yu birçok medeniyetin beşiği görür. Anadolu’nun mitolojik çağından günümüze tüm mirası içine alan yaklaşımıyla etnik milliyetçiliğe karşı duran Mavi Anadoluculuk; Hellen ve Anadolu uygarlıkları kıyaslamaları üzerinden Anadolu’nun dionisyak ruhu ile fusiolog disiplinini öne çıkarır. Batı medeniyet ve Rönesans’ının tüm birikimlerinin eski Yunan’a atfedilmesine karşı çıkan hareket, modern çağın tohumlarının Anadolu’da atıldığı düşüncesine yaslanır. Halk kavramını millet ve ümmetten daha kapsayıcı bir konuma oturtan Mavi Anadolucular, tarih öncesi Anadolu halkları ile günümüz arasında kültürel, sosyal ve etimolojik bağlar kurarak ortak miras vurgusu yapar. Ancak Selçuklu ve Osmanlı’nın Anadolu’daki mirasına mesafeli durdukları, bu uzun tarihsel süreci büyük ölçüde atlayarak mitolojik çağın Anadolu’suna uzandıkları görülür. Anadolu mirasından yola çıkarak Türk tipi bir Rönesans ve hümanizma oluşturma çabası güden hareket; yayın, eğitim ve klasik eser çevirileriyle bu süreci hızlandırmaya çalışmıştır. Halikarnas Balıkçısı’nın mitoloji ağırlıklı teorik çalışmaları, Sabahattin Eyüboğlu’nun teoriyi pratiğe dönüştürme istenci taşıyan halkçı yaklaşımları ve Azra Erhat’ın çeviri, yayın ve akademik faaliyetleri temelde kültürel ve tarihsel bütünlüğe kavuşmuş modern, özgür, hümanist bir halk tasavvuru amaçlar. Ancak bir dönem siyasi erke yakınlığı sayesinde tezlerini kurumsala taşıma şansı bulan hareket, 1950 sonrası politik ortamdaki değişim nedeniyle düşüncelerini bireysel çabalarla yürütecektir. Bu çalışma; Batı medeniyeti, Anadolu mirası, halk ve hümanizma bağlamında Mavi Anadoluculuk hareketinin önemli isimlerinden Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyüboğlu ve Azra Erhat’ın yaklaşımlarını ortaya koymayı amaçlar.

Keywords


Modernization efforts, mainly aim at stopping military and political decline, are put on a holistic basis that encapsulates the institutional structure and social texture thanks to the Republic of Turkey. In the republican era, when there is a holistic development and modernization effort in the institutional and social sphere, Blue Anatolianism contributes to the official ideology with a parallel Westernization and national identity approach through this modernization process. The movement containing the prominent names such as Cevat Şakir Kabaağaçlı, Azra Erhat and Sabahattin Eyüboğlu thinks Anatolia as the cradle of many civilizations through the Mediterranean, which they defined as the sixth continent. The Blue Anatolianism, which stands against ethnic nationalism with its approach that involves all heritage from the mythological age of Anatolia to the present day, Hellenic and Anatolian civilizations emphasize the disciplines of fusiologist and the dionysiac spirit of Anatolia through their comparisons. The movement that opposes to the attribution of all the accumulations of Western civilization and the Renaissance to ancient Greece believes in the idea that the seeds of the modern age were laid in Anatolia. The Blue Anatolians, who put the concept of public in a more inclusive position than the nation and the ummah, emphasize common heritage by establishing cultural, social and etymological ties between the peoples of prehistoric Anatolia and today. However, it is seen that Seljuks and Ottomans kept their distance from the heritage in Anatolia and reached the Anatolia of the mythological age by largely skipping this long historical process. The movement that strives to create a Turkish-type Renaissance and humanism based on Anatolian heritage tried to speed up this process with publications, educational and classical works’ translations. The Halikarnas Balıkçısı's theoretical studies focusing on mythology, Sabahttin Eyüboğlu's populist approaches to turning theory into practice, and Azra Erhat's translation, publication and academic activities aim mainly at the vision of a modern, free, humanist community with cultural and historical integrity. However, the movement, which had the chance to carry its thesis to the institutional thanks to its recognition of a political name for a period, carried out its thoughts with individual efforts due to the change in the post-1950 political environment. This study aims to feature The Halikarnas Balıkçısı, Sabahattin Eyüboğlu and Azra Erhat’s approaches, who are important figures of the Blue Anatolian movement in the context of Western civilization, Anatolian heritage, public and humanism.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 663
Number of downloads 492

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.