Klasik Türk şiirinin var olduğu altı asır boyunca hem model aldığı edebiyat geleneğinden hem de bu edebiyat geleneğinin dayandığı kültürel kaynaklardan beslendiği bilinmektedir. Bu bağlamda klasik Türk şiiri, Fars şiirinin; Fars şiiri ise Arap şiiri dışında Hint kültürü, mistik inançları ve anlatılarından da yararlanmıştır. Bu çalışma, söz konusu kültürler ve edebiyatlar arasındaki ilgiyi klasik Türk şiirinde yer alan Zühre/Nâhîd (Venüs gezegeni) üzerinden göstermeyi hedeflemektedir. Klasik Türk şiirinde Zühre/Nâhîd, beyitlerde güzellik ile ilgili benzetmelerde, Hârût ve Mârût ile ve en fazla da musiki, musiki aletleri ve dansla birlikte geçer. Zühre/Nâhîd’in menşei hakkında yapılan araştırmalarda onun Eski Yakın Doğu mitolojisindeki ana tanrıça figürünün bir uzantısı olduğu tespit edilmiştir. Sumer’de Inanna, Babil’de İştar, Mısır’da Isıs gibi isimlerle anılan bu ana tanrıça figürü, aşk ve bereketin simgesi olarak bilinir. Ancak mitolojilerdeki ana tanrıçaların farklı kültürlerdeki muadilleri sıralanırken, Hint mitolojisi bu sıralamaya dâhil edilmez. Fars edebiyatının Hint mitolojisinden pek çok unsuru bünyesinde barındırdığı düşünüldüğünde dolaylı yoldan klasik Türk şiirinde de Hint mitolojisinden izler bulmak mümkündür. Bu makalede klasik Türk şiirindeki Zühre/Nâhîd’in (Venüs) Hint mitolojisindeki tanrıça Sarasvati ile olan bağlantısı sorgulanacaktır. Sarasvati’nin, Mezopotamya’daki ana tanrıça figürüne benzeyen yönleri maddeler hâlinde sıralanıp, özellikle müzik, sanatla olan ilgisi ve klasik Türk şiirindeki örnek beyitlerden hareketle Zühre/Nâhîd’e yansıması ele alınacaktır.
It is known that during the six centuries that classical Turkish poetry existed, it was fed both from the literary tradition it took as a model and from the cultural sources on which this literary tradition is based. In this context, classical Turkish poetry, Persian poetry; Persian poetry, on the other hand, benefited from Indian culture, mystical beliefs and narratives besides Arabic poetry. This study aims to show the relationship between these cultures and literatures through Zühre/Nâhîd (Planet Venus) in classical Turkish poetry. In classical Turkish poetry, Zühre/Nâhîd is mentioned in similes about beauty in couplets, with Hârût and Marût, and mostly with music, musical instruments and dance. In researches on the origin of Zühre/Nâhîd, it has been determined that she is an extension of the mother goddess figure in Ancient Near East mythology. Known as Inanna in Sumer, Ishtar in Babylon, and Isis in Egypt, this mother goddess figure is known as the symbol of love and fertility. However, while the equivalents of mother goddesses in mythologies in different cultures are listed, Indian mythology is not included in this order. Considering that Persian literature contains many elements from Indian mythology, it is possible to find traces of Indian mythology in classical Turkish poetry indirectly. In this article, the connection of Zühre/Nâhîd (Venus) in classical Turkish poetry with the goddess Sarasvati in Indian mythology will be questioned. Sarasvati's resemblances to the mother goddess figure in Mesopotamia will be listed as items, and especially his interest in music and art and his reflection on Zühre/Nâhîd will be discussed based on sample couplets in classical Turkish poetry.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.