İnsan doğduğu andan itibaren bir yolculuğa çıkar. Arşınlanan yol kadar değişen ve dönüşen insan için yolculuk hem dışa doğru hem içe doğru yapılan bir eylem olarak görülür. Roman içerisinde de kurmaca bir dünyanın yolunu yürüyen kahramanlar kendi yazgısını bu yolculuk esnasında belirler. Farklı istikametlere sapma, bambaşka eğilimlere yönelme roman kahramanına da kendi benliğini de inşa etmesine yardımcı olur. Bir medeniyetin kavşak noktaları eskiyi yıpratırken yeniye kapılarını aralar. Bu durum da derin çatışmalara neden olur. Bu dönemde meydana getirilen birçoğu edebi eserlerin özellikle yeniye ışık yaktığı eskiyi ise tereddütle terk etmeğe çalıştığı görülür. Reşat Nuri Güntekin’in de yaşadığı dönem itibarıyla savaşların olduğu, inkılapların yaşandığı, değer sorgulamalarının oldukça fazla olduğu bir dönemde eserler vermesi, iki değer arasında yol giden kahramanların sancılı ve dramatik yolculuğunu aktarır. Anadolu ve Anadolu’nun değerlerini aşağılamadan çağdaşlaşma fikrine de göz kırpan romanlardan biri olan Eski Hastalık romanı da yol ve yolculuk temasının oldukça fazla işlendiği romanlar arasındadır. Romanda özellikle mana noktasında yapılan yolculukların boyut kazanarak metaforlara dönüştüğü görülür. Otomobil, tren ve deniz yolculuklarının tercih edildiği eserde, eserin dramatik aksiyona oldukça etkisi olduğu anlaşılır. Roman unsurlarından mekân ve zaman unsurlarıyla sıkı bir ilişkisi bulunan yol ve yolculuk metaforlarının özellikle aşk, medeniyet, gelenek, dil ve edebiyat, tabiat mevzularına yeni manalar yüklenmesi ve daha iyi anlaşılması noktasında da yardımcı olduğu görülür.
A person goes on a journey from the moment he is born. For a person who changes and transforms as much as the road that has been traveled, the journey is seen as an action both outward and inward. The heroes walking the path of a fictional world within the novel determine their own destiny during this journey. Turning to different directions and turning to completely different tendencies help the hero of the novel to construct his own self as well. While the crossroads of a civilization wear down the old, they open their doors to the new. This situation causes deep conflicts. It is seen that most of the literary works created in this period, especially when they shine a light on the new, try to leave the old hesitantly. The fact that Reşat Nuri Güntekin produced works in a period of wars, revolutions, and questions of values, conveys the painful and dramatic journey of the heroes who travel between two values. One of the novels that draws attention to the idea of modernization without humiliating the values of Anatolia and Anatolia, the novel Eski Hastalık is among the novels in which the theme of road and travel is highly studied. In the novel, it is seen that journeys made especially at the point of meaning gain dimension and turn into metaphors. It is understood that the work has a great impact on the dramatic action in the work where cars, trains and sea voyages are preferred. It is seen that the metaphors of road and travel, which are closely related to the elements of space and time from the novel elements, help especially love, civilization, tradition, language and literature, and to give new meanings to the subjects of nature and to be understood better.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.