Reşat Nuri Güntekin, Cumhuriyet döneminin önemli yazarlarından biridir. Kaleme aldığı romanlarıyla edebiyat tarihimizde önemli bir sanatçı olduğunu ispat etmiştir. Çalıkuşu, Yaprak Dökümü, Yeşil Gece adlı eserleri gerek yazıldıkları dönemde gerekse sonraki süreçte Türk toplumu açısından oldukça büyük önem arz etmiştir. Kurtuluş Savaşı öncesi ve sonrasında Türk insanının Doğu-Batı eksenli kültürel bocalamaları romanlardaki karakterler üzerinden verilirken yazar iyi ve doğruyu göstermeyi de ihmal etmemiştir. Romanlarındaki başarısı ön planda olduğu için diğer türlerde kaleme aldığı eserler adeta görmezden gelinmiştir. Reşat Nuri Güntekin’in romanları ön planda olunca hikâyeleri ikincil planda kalmış ve gerektiği kıymeti görememiştir. Oysaki roman yazarı kimliği ile daha çok öne çıksa da hikâyeleri de oldukça önemlidir. 1917-1930 yılları arasında 200’den fazla hikâye kaleme alır. Türk toplumunun değişim ve gelişim sürecine tanıklık etmiş bir sanatçıdır. Roman ve hikâyelerinde yozlaşma, kültürel dejenerasyon, batılılaşma, ideal insan gibi kavramları sıklıkla görmek mümkündür. Bu çalışmada Türk toplumunun değişim dönemlerinde yozlaşan ahlâk algısı üzerinde durulmaktadır. Medeniyet değişiminde daha önce yüceltilen tüm değerlerin artık olumsuzlandığı ve bozulmuşluğun yüceltildiği vurgulanmaktadır. Türk insanının modernleşme adı altında yozlaşan hayatının ibretlik anlatımı ön plandadır. Geçmişten bugüne yozlaşan kültürel değerlerin tarihi seyrini göstermesi açısından Medeni Günahlar adlı hikâye oldukça önemlidir. Bu çalışmada Reşat Nuri Güntekin’in ‘Medeni Günahlar’ hikâyesinden hareketle Türk toplumunda kültürel yozlaşmanın boyutları ele alınmaya çalışılacaktır.
Reşat Nuri Güntekin is one of the important authors of the republican period. He proved himself as a significant author of our literature history with his penned novels. His works titled Çalıkuşu, Yaprak Dökümü and Yeşil Gece have great importance to Turkish society both in the period when it was written and in the following process. He didn’t disregard to show the goodness and trueness through the characters of his novels of the East-West oriented cultural confusion of Turkish people before and after of Turkish Independence War. His other kinds of works were ignored because of his success in the novels. Reşat Nuri Güntekin’s stories remained in the background and couldn’t be valued properly. Because his novels were at the forefront. While he known for his novelist identity, his stories are also precious and important. He penned more than 200 stories between 1917-1930. He was a writer who was testified to the change and development process of Turkish society. It is possible to see often the terms like corruption, cultural degeneration, westernization, ideal human in his novels and stories. This study focuses on the moral perception of Turkish society that degenerates in times of change. It is emphasized that in the change of civilization, all values that were glorified before are now negated and corruption is glorified. An exemplary narrative of the Turkish people's life degenerated under the name of modernization is at the forefront. The story named Medeni Günahlar is quite important on the angle of shows the historical course of cultural values degenerating from past to present. In this study, based on Reşat Nuri Güntekin’s ‘Medeni Günahlar’ story, the dimensions of cultural degeneration in Turkish society will be discussed.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.