Reşat Nuri Güntekin’in Acımak Adlı Romanında Arayış Yolculuğu

Author:

Number of pages:
647-661
Language:
Türkçe
Year-Number:
2021-Volume 16 Issue 2

Anadolu ve Mütareke Dönemi edebiyatının en önemli isimlerinden biri olan Reşat Nuri Güntekin, yazın hayatına tiyatro araştırmalarıyla I. Dünya Savaşı’nın sonlarında başlamıştır. Savaşın ardından edebiyat dünyasına giriş yapan Güntekin, ölümüne kadar olan süreçte başarılı, halen güncelliğini koruyan eserler vermiştir. Yazılarında “Hayrettin Rüştü, Cemil Nimet, Yıldız Böceği, Ağustos Böceği, Ateş Böceği” takma adlarını kullanmıştır. Babasının askeri doktor olması vesilesiyle öğrenimini farklı şehirlerde bitirmiştir. Kendisinin Anadolu’nun birçok şehrini görmesi onun yazarlık hayatının ana katmanını oluşturmuştur. “Anadolu’yu bilinmeyen bir meçhul” gören yazar, eserlerinde bu bilinmezliğe ışık tutar. Anadolu’yu mekân olarak eserlerinde kullanan Güntekin, Anadolu’nun yaşadığı sorunlara kayıtsız kalamaz. Anadolu’yu gezerken bölge halkının yaşadığı sorunlara şahitlik etmesi, aynı zamanda Anadolu insanının çaresizliği ve unutulmuşluğunu fark etmesi onda acıma ve sevgi hissiyatını uyandırmış, kurguladığı roman kişilerine de aynı hissiyatla yaklaşmasına vesile olmuştur. Reşat Nuri, güçlü fakat bir o kadar da kendisini bulamamış arayış yolculuğunda olan kişileri romanında merkezi kişi konumuna getirmiştir. Arayış sürecinde bireyin içsel çatışmalarına yoğunluk veren yazar, kahramanlarını idealist bir zeminde okuyucusuna sunmuştur. Romanın ana kişileri genellikle iyi bir mesleğe veyahut unvana sahip olmakla beraber, kendi hayatı hakkında söz sahibi olmaktadırlar. İdealist bir tip örneği olarak karşımıza Acımak romanındaki Zehra ve Mürşid Efendi çıkar. Yazar romanın ana karakterlerini idealist bir zemine oturtmaya çalışır. Zehra’nın eserinde öğretmen mesleğine, Mürşid Efendi’nin de mülkiyeli ünvana mensup olması karakterleri yön vermesine olanak sağlamıştır. Bir arayış yolculuğunda olan roman kahramanlarından Zehra’nın ideale ulaşmadaki en büyük engeli acıma ve merhamet duygularından yoksun olmasıdır. Mürşid Efendi ise zafiyetlerinin kurbanıdır. Reşat Nuri Zehra’yı şefkatli duygulara ulaşmada, Mürşid Efendi’yi ise prensiplere giden yolda fazla merhamet edilmemesi gerektiği hususunda aracı olarak kurgulamıştır. İnsanlarda duygusal ve mantıksal dengenin bir bütün oluşturması gerektiği romanın ana temi olarak karşımıza çıkar. Bu çalışmamızda Zehra’nın ve Mürşid Efendi’nin kendi içlerindeki arayış yolculuğuna değinerek geçirdikleri süreç ve ulaştığı noktalar tahliller ışığında değerlendirilecektir.

Keywords


Reşat Nuri Güntekin, one of the most important names of Anatolian and Armistice Period literature, started his summer life with his theater researches at the end of World War I. Güntekin, who entered the world of literature after the war, produced successful works until his death, which are still up-to-date. He used the nicknames “Hayrettin Rüştü, Cemil Nimet, Yıldız Böceği, Ağustos Böceği” in his writings. He completed his education in different cities on the occasion that his father was a military doctor. The fact that he saw many cities of Anatolia formed the main layer of his writing life. The author, who sees "Anatolia as an unknown unknown", sheds light on this unknown in his works. Güntekin, who uses Anatolia as a place in his works, cannot remain indifferent to the problems experienced by Anatolia. While visiting Anatolia, witnessing the problems experienced by the people of the region and realizing the helplessness and forgottenness of the Anatolian people at the same time aroused a sense of pity and love in him, and this caused him to approach with the same feeling to his novels. Reşat Nuri has made the people who are in search of strong but not so able to find herself the central figure in her novel. The author, who focused on the inner conflicts of the individual during his search, presented his heroes to his readers on an idealistic ground. Although the main characters of the novel usually have a good job or title, they have a say in their own life. As an example of an idealist type, we come across Zehra and Mürşid Efendi in the novel Acımak. The author tries to place the main characters of the novel on an idealistic ground. The fact that Zehra belongs to the profession of a teacher in his work and Mürşid Efendi belongs to the title with property has enabled the characters to direct. The biggest obstacle of Zehra, one of the heroes of the novel, who is on a quest to reach the ideal, is that she is devoid of pity and compassion. Mürşid Efendi is the victim of his weaknesses. Reşat Nuri conceived Zehra as an intermediary in reaching compassionate feelings and Mürşid Efendi as an intermediary for not having too much mercy on the way to princes. It is the main theme of the novel that emotional and logical balance in humans should form a whole. In this study, the process of Zehra and Mürşid Efendi by referring to the search journey within themselves and the points they reached will be evaluated in the light of the analyzes.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 933
Number of downloads 635

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.