Reşat Nuri Güntekin, Türk edebiyatının en tanınmış, eserleri üzerine en çok akademik çalışma yapılmış yazarlarının başında gelmektedir. Ona en büyük şöhreti sağlayan ise kuşkusuz Çalıkuşu romanıdır. Yaşadığı dönemde, birçok roman, hikâye ve tiyatro eseri kaleme alan yazarın romancılığı, hikâyeciliği ve tiyatro yazarlığı üzerine çokça durulmuş, çevirmenlik yönüne ise çok az çalışmada değinilmiştir. Oysa bugün hâlihazırda okumaya devam ettiğimiz birçok dünya edebiyatı klasiği, dilimize Reşat Nuri Güntekin tarafından çevrilmiştir. Buradan hareketle, bu çalışma yazarın çevirmenlik tarafına ışık tutmayı amaçlamaktadır. Bunun için öncelikle Reşat Nuri Güntekin’in çevirileri ve çeviri üzerine düşünceleri hakkında bilgi verilmiş daha sonra ise çeviri anlayışı, 1929-1930 ve 1931 yıllarında üç cilt halinde yayımladığı Fransız Edebiyatı Antolojisi adlı eseri üzerinden örneklerle değerlendirilmeye çalışılmıştır. Her üç ciltten de üçer adet çeviri metin parçası seçilmiştir. Bu seçim yapılırken, özellikle farklı türlerdeki metinler olmalarına (roman, piyes, şiir vb.) dikkat edilmiştir. Böylece, çevirmenin izlediği çeviri yöntemlerinin kaynak metnin türüne göre değişip değişmediği de gözlemlenebilmiştir. Çeviri metin-kaynak metin karşılaştırması için, çeviribilim alanında sıklıkla kullanılan bir karşılaştırma tablosu hazırlanmış ve her iki metne ait künye bilgileri, tablonun en üst satırında gösterilmiştir. Tablonun altında ise Reşat Nuri Güntekin’in söz konusu çevirilerde hangi çeviri yöntemlerine başvurduğu, nerelerde çeviri sorunlarıyla karşılaştığı ve bunları aşmak için hangi yollara başvurduğu örnekler üzerinden açıklanmaya çalışılmıştır. Toplam dokuz adet çeviri metin üzerinde gerçekleştirilen inceleme sonucunda, Reşat Nuri Güntekin’in bir çevirmen olarak oldukça başarılı çeviriler meydana getirdiği görülmüştür. Ancak erek dilin kimi yerlerde yetersiz kalması, kaynak metindeki kimi ifadelerin Türkçe’de karşılığının bulunamaması sebebiyle zaman zaman inisiyatif alarak eklemeler veya çıkarmalar yaptığı da tespit edilmiştir. Yine de yazarın genel olarak erek kültür odaklı çeviri yöntemini benimsediğini ve yerlileştirme-uyarlama yöntemlerine de oldukça sık başvurduğu söylenebilir.
Reşat Nuri Güntekin is one of the most widely acknowledged authors of Turkish literature, whose works have been the subject of many academic studies. Undoubtedly, his most widely recognised novel is Çalıkuşu. His novel, story and theatre play writing has been mostly addressed, and yet his career as a translator has rarely been studied. However, many world classics that we still continue to read were translated by Reşat Nuri Güntekin. With reference to this point, this study aims to enlighten the author’s translator side. To this end, information on Reşat Nuri Güntekin’s translations and thoughts on translation are provided in the first place, and later on his understanding of translation has been tried to be evaluated with examples over his three volume work Fransız Edebiyatı Antolojisi published in 1929-1930 and 1931. Three translation texts are selected from each volume. While making this selection, due attention is paid to the fact that these texts are especially from different genres (novel, play, poem, etc.). And thus, it can be observed whether methods pursued by the translator differed according to the genre of source text. For the comparison between translation text and source text, a comparison table, which is frequently used in the field of translation studies, has been drawn up, and information on both texts has been displayed on the top line. Bottom of the table will include information on what translation methods Reşat Nuri Güntekin used, where he encountered translation problems and which ways he applied to overcome these problems. As a result of analysis conducted on a total of nine translation texts, it has been observed that Reşat Nuri Güntekin was very successful as a translator. However, it was also found out that he sometimes had to make some additions and extractions by taking initiative since target language is insufficient in some places, and some expressions in source text do not have equivalents in Turkish. Nevertheless, it is possible to say that the author generally adopted target culture oriented translation method, and very often applied to localisation-adaptation methods, too.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.