Reşat Nuri Güntekin tarafından kaleme alınan “Hülleci” isimli tiyatro eseri, Henri Bergson’un komiğin neden olduğu gülmeyi toplumsal bir ilişki etrafında değerlendirdiği “Gülme” (Le rire) adlı çalışmasından hareketle incelenmiştir. “Hülleci”, İstanbul’da Devlet Basımevi tarafından 1935 yılında 97 sayfa, 4 perde halk komedisi olarak yayımlanır. Eserde, dini, menfaatlerine alet eden kişilerin aile yapı ile nasıl oynadıkları hülle geleneği bağlamında eleştirilirken bu eleştiri trajikomik olaylara ve gülünç tiplere yer verilerek açımlanır. Fransız düşünür Bergson, gülmenin toplumsal bir anlamı ve kapsamı bulunduğunun altını çizer. Komiğin her şeyden önce bireyin topluma bir anlamda uyum sağlayamamasından kaynaklandığını dile getirdiğinden bahsederek, komiğin yalnızca insanoğlunda bulunduğunu söyler. Gülmeyi toplumsal bir jest olarak ele alan Bergson, gülme aracılığıyla toplumsal yaşama uyumsuz tiplerin ve eğilimlerin düzeltildiğini vurgular. İnsanın dışında hiçbir şeyin gülünç olmadığı görüşünden hareket ederek gülmenin doğal çevresini toplum olarak belirler. Ona göre kendini toplumdan ayıran herkes gülünçtür. Gülünçlüğün törelere, düşüncelere, toplumun önyargılarına göre değerlendirilmesi durumunu kendi düşüncesini kanıtlamak üzere öne sürer. Bu bakımdan komedinin amacı kişisel nedenleri çözümlemek değil, geneli gözeterek uyumsuzluğu düzeltmek ve topluma katılımı öğretmektir. Hülle geleneğini etrafında serimlenen, olay dizilerinin oluşturduğu bir düzenin durum komedisinin yapıldığı “Hülleci” adlı tiyatro eserinde Reşat Nuri Güntekin, dini menfaatlere alet eden tipleri hülle geleneği bağlamında eleştirerek, aile ocağını bu tiplerin kendi keyiflerine göre nasıl yapıp yıktıklarını acı ve gülünç bir tarzda gözler önüne serer. Bu bağlamda hülle geleneği ile bir dönem eleştirisi yapılır. Toplumu düzeltme kapasitesiyle gülme üzerinden dönem eleştirisi yapılarak Bergson’un belirttiği tarzda kendini toplumdan ayıran herkesi gülünçlük etrafından toplayarak geneli gözetir. Reşat Nuri Güntekin böylece, topluma aykırılıkları düzeltmek ve öğretici olmak amacı da güder.
This study examines the play titled “Hülleci”, penned by Reşat Nuri Güntekin, based on the work titled “Laughter” (Le rire) by Henri Bergson, in which he evaluates the laughter caused by the comic within the framework of a social relationship. “Hülleci” was published by the State Printing House in Istanbul in 1935 as a 97-page, 4-act folk comedy. In the play, the deteriorating family structure and the way people who exploit religious values play with it are criticized in the context of the tradition of halala (hülle in Turkish), and this criticism is explained by including tragicomic events and zany characters.The French philosopher Bergson argues that laughter has a social meaning and scope. Mentions that the comic, first of all, expresses the inability of the individual to adapt to society in a sense and states that it is only found in human beings. Bergson, who treats laughter as a social gesture, emphasizes that types and tendencies incompatible with social life are rectified through laughter. Based on the view that nothing is laughable except the human, he determines the natural environment of laughter as “the society”. For him, anyone who separates themselves from society is laughable. In order to prove his own view, he suggests that it should be evaluated according to customs, ideas, and prejudices of society. In this respect, the purpose of comedy is not to analyze personal causes, but to correct the incompatibility and to teach how to blend in with society.Güntekin criticizes people who exploit religious values in the context of the halala tradition in his play “Hülleci”, in which a series of events revealing around the tradition of halala is conveyed as a situational comedy and reveals in a bittersweet and humorous way how these types of people destroy the family structure for their own pleasures. In this context, it is a period-criticism made through the halala tradition. With its capacity to put society on the correct path, Güntekin criticizes the period with laughter. He gathers everyone, who as the way Bergson stated, separates themselves from the society around humor and observes the general. Güntekin thus aims to correct the misdeeds of society and to be an instructor.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.