Türk dilinin, Türk edebiyatının ve Türk kültürünün en önemli eserlerinden biri olan Kutadgu Bilig, hem içerik hem de dil bakımından oldukça zengin bir malzeme barındırmaktadır. Amedee Jaubert 1825 yılında Journal Asiatuqe’de yayımlanan makalesi ile bu kitabı bilim dünyasına tanıttı. O zamandan beri Kutadgu Bilig üzerine birçok çalışma yapıldı. Daha pek çok çalışma yapılacaktır. Bu çalışmada Kutadgu Bilig’de akıl kavramı ve onun somutlaştırılması üzerinde durulacaktır. Aklın felsefi ve çeşitli kaynaklardaki tanımı verilecek ve akılla ilgili somutlaştırmalar açıklanmaya ve örneklendirilmeye çalışılacaktır. Bu vesileyle belki de XI. yüzyılda Türk kültüründe akıl algısının anlaşılmasına katkı sağlanacaktır. Kutadgu Bilig, İslami dönem Türk edebiyatının XI. yüzyılda mesnevi tarzında yazılmış ilk ürünüdür. Siyasetname olmasının yanısıra insanı her yönüyle işleyen ve anlatan bir kitaptır. Felsefenin en zor konularından biri olan akıl meselesi Kutadgu Bilig’de sıradan insanların bile anlayabileceği şekilde anlatılmaktadır. Eserde akıl kavramını karşılayan iki gösterge kullanılmaktadır: Biri ukuş diğeri ise ög kelimesi. Somutlaştırma, soyut bir kavramı daha kolay ve etkili bir şekilde anlatmak için somut göstergelerle karşılamaktır. İnsanın algılaması en kolay olan kavramlar gözle görülen kavramlardır. Yazar, eserinde somutlaştırma için daha çok ukuş kelimesini kullanır. Ög kelimesi üzerinde pek somutlaştırma yapılmamaktadır. Balasagunlu Yusuf, akıldan bahsederken görünen nesnelerin göstergelerinden yararlanır. Bu bağlamda akıl; meşale, yular ve köstek olarak söylenir. Akıl ölçektir. Akıl gökyüzünün derinliklerine ulaşmak için bir araçtır, yani bir uçaktır, uydudur. Akıl kanundur. Akıl bir gözdür ve kalemdir.
Kutadgu Bilig, one of the most important books Turkish language, Turkish literature and Turkish culture, contains a very rich material both in terms of content and language. Amedee Jaubert introduced this book to the scientific world in 1825 with his article published in the Journal Asiatuque. Since then many studies have been done on it. Many more studies will be conducted on Kutadgu Bilig. In this study, the concept of reason and its embodiment will be focused on in Kutadgu Bilig. The definition of reason in philosophical and various sources will be explained. The concretions made in Kutadgu Bilig will be tried to be explained and exemplified. On this occasion, perhaps, it will contribute to the understanding of the reason in eleventh century Turkish culture. Kutadgu Bilig is the first product of Islamic period Turkish literature written in masnavi format in the eleventh century. As well as being a politics, it is a work that processes and explains the human being in all aspects. The issue of reason, which is one of the most complicated subjects of philosophy, is explained in Kutadgu Bilig in a way that even ordinary people can understand. In Kutadgu Bilig, two indicators are used that meet the concept of reason. One of them is “ukuş” and the other is the word “ög”. Embodiment is the meeting of an abstract concept with concrete indicators in order to understand it more easily and effectively. The concepts that are easiest for human to perceive are the concepts seen by the eye. The author acts mostly on the word “ukuş” for embodiment in his work. There is not much embodiment over the word “ög”. While talking about reason, Yusuf from Balasagun makes use of the signs of visible objects. In this context, the reason is torch, halter, shackle. Reason is scale. Reason is a tool to reach the depths of the sky, that is, it is an airplane, a satellite. Reason is law. Reason is an eye. Reason is a pencil.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.