GÜNÜMÜZ TÜRK ÖYKÜSÜNDE TAŞRANIN MODERNLEŞMESİNDE BİR ÖNCÜ: ANA ÜŞÜMESİ VE HÜSEYİN SU ÖYKÜCÜLÜĞÜ

Author:

Number of pages:
179-188
Language:
Year-Number:
2019-Volume 14 Issue 1

Hüseyin Su öykücülüğü, varlığını iki noktada gösterir. Bir yanıyla tahkiye geleneğinin hayata dönük dış gözlerini ihmal etmezken bir yanıyla da yeni olana, modern olana iç gözleri açıktır. Bu hikaye geleneğinin harmanlanması ile oluşmuş bir seçim olabilir. Nitekim Türk Edebiyatında güncel gelişmelerin edebiyata etkisi daha çok 19. yüzyılda varlığını gösterir. Yıkılmanın eşiğindeki Osmanlı Devletinde, 19. yüzyılın ilk çeyreğinden itibaren ciddi bir kabuk değişimi yaşanmaya başlar. Batılılaşma hareketleri her alanda hız kazanırken edebiyatta bundan payını alır. Ancak bu yenileşme sadece yeni türlerin girmesi ile değil türlerin değişime uğraması ile de gerçekleşir. Dede Korkut hikâyeleri ile başlatılan tahkiye geleneğinin modern öyküye dönüşümünde yeni yeni ortaya çıkan diğer birçok sosyal bilim kavramlarının etkisi yoğun bir şekilde görülür. Yeni kavramlarla beraber siyasal ortamın doğurduğu yeni insan tipinin karakterleşmesi de öykücüye kendi dilini kurdurur. Hüseyin Su, bu yeni dönemde ortaya çıkan modern öyküde uzun süre ihmal edilen taşranın sağlam cümlelerle edebi metne iliştirilmesinde katkısı olmuş bir yazardır. Hüseyin Su, ilk öykü kitabı Ana Üşümesindeki hikâyelerin dış çemberini genişletir. Taşralı, modern dünyanın içindedir. Ancak bu yerli insanlar kendi coğrafyasına yabancılaşması ile okura sunulur. Bu makalede yazarın Ana Üşümesi adlı hikaye kitabındaki öykülerinde taşra insanının modernleşmesinin nasıl ele alındığı ve yazarın bu ele alışta seçtiği yolu anlamaya çalışacağız.

Keywords


Hüseyin Su storytelling shows its existence in two points. On the one hand, it does not neglect the external eyes of the tradition of the thriller, and on the one hand it is open to the new and the modern. This story can be a choice of blending tradition. As a matter of fact, the effect of the recent developments in Turkish literature on literature shows its existence in the 19th century. The Ottoman Empire, which is on the verge of collapse, starts to experience a serious crust change from the first quarter of the 19th century. Westernization movements gain momentum in every field while gaining its share in literature. However, this innovation is not only by the introduction of new species but also by the change of species. The effect of the new discovery of many other social science concepts in the transformation of the tradition of arbitration, started with the stories of Dede Korkut, into modern history is seen intensively. With the new concepts, the characterization of the new type of human being created by the political environment also establishes its own language. Hüseyin Su is a writer who has contributed to the attachment of a long-neglected tale to a literary text with strong sentences. Hüseyin Su expands the outer circle of the stories in his first story book, Ana Üşümesi. The country is in the modern world. However, these indigenous people are presented to the reader with their alienation to their geography. In this article, we will try to understand how the modernization of provincial people in the stories of the author's Ana Üşümesi story and how the author chooses to deal with this.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,255
Number of downloads 565

Share

Turkish Studies - Language and Literature
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.