Geç XVIII. yüzyılın önde gelen Oryantalist ressamlarından biri olan Antoine-Ignace Melling (1763 – 1831), İstanbul’da bulunduğu dönemde, önce bazı Avrupa devletlerinin elçiliklerinin, sonra da hükümdar III. Selim (1761 – 1808) ile kız kardeşi Hatice Sultan’ın (1768 – 1822) emrinde çalışarak kökenini hem Batı’dan, hem de İran’dan alan, melez bir zevkin yeniden şekillendirdiği İstanbul’da, o zevkin izlerini taşıyan mimarlık ürünleri meydana getirmiştir. Melling, bunun yanında usta bir topografya ressamı olarak, özellikle Boğaziçi bölgesinde yoğunlaşan bir tasvir faaliyetini devam ettirmiş; İstanbul’un bu yeni zevkin etkisiyle değişen çehresini tasvir etmiş ve bu değişimleri belgelemiştir. İstanbul’daki faaliyetinin sona ermesinin ardından, Fransa’ya dönerek burada, en önemli eserlerinden sayılacak olan Voyage pittoresque de Constantinople et des Rives du Bosphore’un hazırlanma sürecini başlatmıştır. Tarihi yarımada ve Beyoğlu muhitini de kapsayan bu cesametli eserin ağırlığı, Boğaziçi’nin iki yakasında yoğunlaşır ve hem dönemin Müslüman veya gayrimüslim Osmanlılarının gündelik hayatlarına dair bilgiler verir; hem de İstanbul’un doğal ve kentsel dokusunun bütüncül ve nizami bir kaydını tutar. 48 adet tasvir ve her tasvire dair birer metin içeren bu kitap, İstanbul’da yolculuk eden Batılı seyyahların izlemesi gereken güzergâhı tarif eden bir el kitabı gibi de algılanabilir. Bu metin, Melling’in hayatı ve sanatı üzerinde yoğunlaşırken; onun İstanbul’daki sanatsal etkinliğinin, XVIII. yüzyılda kent için ne anlama geldiğini de sorgulamaktadır.
As one of the leading Orientalist painters of the late XVIIIth century, Antoine-Ignace Melling (1763 – 1831), initially worked for some European embassies in Istanbul, then for Ottoman monarch Selim III (1761 – 1808) and his sister Hatice Sultan (1768 – 1822). In this period, he realized many architectural achievements reflecting the new taste of Istanbul, which has been an amalgam of both Western and Persian influences. Moreover, as a master of topographical painting, he worked mainly in the Bosphorus area and chronicled the Ottoman capital’s rapidly changing face, which has been shaped by this new taste. After his departure from Istanbul, he returned to France and initiated preparations for his most important work, Voyage pittoresque de Constantinople et des Rives du Bosphore. While this majestic work which has been mainly focused on both shores of the Bosphorus but also involved historical peninsula and Beyoğlu district, provides important information about daily lives of Muslim and non-Muslim Ottomans, it also keeps a regular and monolithic record of Istanbul’s natural and urban texture. Including 48 gravures and informative texts for all those images, this work can be identified as a guidebook for foreign travellers of Istanbul. This text, focusing on Melling’s life and body of work, also questions their meanings within the context of XVIIIth century Istanbul.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.