1917 Bolşevik Devrimi ve 1923 Türk Devrimi’nin Ardından Lenin ve Atatürk Figürlerinin Propaganda Afişlerindeki Yeri

Author:

Number of pages:
751-774
Language:
Türkçe
Year-Number:
2020-Volume 15 Issue 2

İnsanların, özellikle de egemen güçlerin kendi ideoloji ve kanaatlerine inanan kişilerin sayısını çoğaltmak adına çeşitli araçlarla yaptıkları etki anlamına gelen propaganda; faaliyetlerini yürütmede kullandığı bu araçları her dönem teknolojik gelişmelerle beraber yakından takip etmiş ve bu araçların yardımıyla etkisini güçlendirmiştir. Propagandanın manipülatif özelliği Birinci Dünya Savaşı sırasında kavranmış ve bu özellik daha da geliştirilerek İkinci Dünya Savaşı'nda kitle iletişim araçlarıyla birlikte yürütülmüştür. Birinci Dünya Savaşı'nın ardından Avrupa'da totaliter hükümetlerin kurulmasında, 1917 yılında gerçekleştirilen Bolşevik Devrimi'nde, Avrupa ve Amerika Birleşik Devletleri kıtasında taşların yeniden dönüşümü esnasında, 1923 Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluş aşamasında propagandanın önemi yadsınamaz. Buna karşılık hem Atatürk hem de Lenin, propagandayı özellikle de afişleri, kurdukları kendi rejimlerini halka benimsetmekte kullanmış, kendi portrelerini bu afişler vasıtasıyla topluma sunmuşlardır. Çalışmada propaganda kavramı ve tarihçesi ele alınmış, 1917 ve 1923 yıllarında gerçekleşen iki ayrı devrim olan Rus ve Türk Devrimleri tarihsel açıdan incelenmiştir. 1917 yılındaki Petrograd Kışlık Sarayı'nın ele geçirilmesinin ardından yönetimi ele geçiren Bolşeviklerin lideri Vladimir İlyiç Ulyanov'un (Lenin) ve 1923 yılında kurtuluş mücadelesinin ardından Türkiye Cumhuriyeti'ni kuran lider Mustafa Kemal Atatürk'ün propaganda afişleri Roland Barthes'ın göstergebilimsel çözümleme yöntemiyle analiz edilmiştir. Çalışmanın sonunda her iki liderin afişlerde bir kahraman olarak betimlendiği ve ülkede gerçekleştirilen devrimlere öncülük ettiği saptanmıştır. Lenin’in propaganda afişlerinde, Ekim 1917 Bolşevik Devrimi’yle beraber, Lenin’in Rus çarlık ailesinden kalanlar, kapitalistler ve din adamlarına karşı yürüttüğü mücadeleler ön plandadır. Bu kişiler devrimin engeli olarak görülmüş ve onların tasfiyesi için yoğun çaba sarf edilmiştir. Aynı zamanda Lenin’in kurduğu Komünist Parti, Lenin’in propaganda afişlerinde sıklıkla işlenen bir diğer tema olmuştur. Sovyet halkının partiye üye olması istenmiş ve tüm ulusun ancak Lenin önderliğinde birleşmesiyle büyük zaferin elde edileceği resmedilmiştir. Atatürk’ün propaganda afişlerinde, Milli Mücadele’nin ardından Atatürk’ün ülkede gerçekleştirdiği devrimler ön plandadır. Bununla beraber öne çıkan bir diğer unsur ise Atatürk’ün devrimlerine karşı çıkanların afişlerde bir yaratık olarak betimlenmesidir. Bir diğer yandan Atatürk’ün Türk kadınına verdiği değer ve önem de çalışma kapsamında incelenen afişlerde yer bulmuştur.

Keywords


To increase the number of people who believe in their ideology and thoughts, propaganda means the influence of people, especially the sovereign powers in various ways; while carrying out its activities with technological developments in every period, it closely followed these tools and reinforced its effect with the help of these tools. The manipulative feature of propaganda was understood during the First World War, and this feature was further developed and was accompanied by mass media in the Second World War. First World War, after the establishment of totalitarian governments in Europe, in 1917, during the recycling of stone in Europe and The United States of America continent the made the Bolshevik Revolution, in 1923, the importance of propaganda in the Republic of Turkey’s establishment can not be denied. On the other hand, both Ataturk and Lenin used propaganda, especially posters, to adopt their regimes and presented their portraits to the public through these posters. In this study, the concept and history of propaganda were discussed and the Russian and Turkish Revolutions, two separate revolutions that took place in 1917 and 1923 were examined historically. The propaganda posters of the leader of the Bolsheviks Vladimir İlyich Ulyanov's (Lenin), who took over after capturing the Petrograd Winter Palace in 1917; and the posters of Mustafa Kemal Ataturk, who became the founder and leader of the Turkish Republic after the Turkish War of Independence in 1923 were analized by Roland Barthes semiotic analysis method. At the end of the study, it was determined that both leaders were depicted as a hero on posters and pioneered the revolutions in the country. In the propaganda posters of Lenin, after the Bolshevik Revolution of October 1917, Lenin’s struggles against the Russian tsarist family, capitalists and clergymen are at the forefront. These people were seen as obstacles to the revolution and great efforts have been made to liquidate them. At the same time, the Communist Party founded by Lenin was another theme that was frequently covered in Lenin’s propaganda posters. The Soviet people were asked to join the party and it was pictured that the great victory would be achieved only by uniting the whole nation under the leadership of Lenin. In Ataturk’s propaganda posters, the reforms that Ataturk realized in the country after the Turkish National Struggle are in the foreground. However, another prominent factor is that those who opposed Ataturk’s reforms are depicted as a creature in the posters. On the other hand, the value and importance that Ataturk gave to the Turkish women was also found in the posters examined within the scope of the study.

Keywords

Article Statistics

Number of reads 1,202
Number of downloads 535

Share

Turkish Studies - Historical Analysis
E-Mail Subscription

By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.