İnsanoğlunu diğer canlılardan ayıran en önemli farklılıklarının başında şüphesiz düşünme ve düşündüklerini ifade edebilme yeteneği gelir. İnsana özgü olan bu potansiyel onun çevresiyle ilişkilerini düzenlemesine, geliştirmesine imkân sağlar. Güçlü bir etkileşimi gerektiren bu ilişkileri, sahip olduğu iletişim becerisi ile gerçekleştirir. Bu açıdan bakıldığında iletişim insan için sağlıklı ve nitelikli bir yaşamın da ön şartı durumundadır. Bu öneme paralel olarak iletişimin birçok yolu bulunmaktadır. Konuşma ise bu yollardan en kısası, en kolayı ve en çok kullanılanıdır. Bu yönüyle konuşma becerisi insan için kritik bir role sahiptir. İletişimin ana unsuru olmasına karşın insan konuşma becerisinde kimi zorluklarla karşılaştığı bilinmektedir. Her ne kadar gündelik yaşamda gerçekleşen konuşmalarda çok fazla hissedilmese de bir gruba ya da topluluğa karşı konuşmalarda çok büyük problemler yaşanmaktadır. Üstelik araştırmalarda birçok eğitimcinin de topluluk karşısında konuşmaya karşı kaygılı oldukları hatta bu sorunun işlerine engel olabileceği tespiti yer almaktadır. Bu araştırmanın amacı da öğretmen adaylarının topluluk karşısında konuşma becerisine ilişkin görüşlerini tespit etmektir. Bu kapsamda araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden olan yarı yapılandırılmış görüşme tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın evrenini 2020-2021 eğitim öğretim yılında Kırıkkale Üniversitesi Eğitim Fakültesi son sınıf öğrencileri ile aynı üniversitenin Fen Edebiyat Fakültesi pedagojik formasyon eğitimi alan son sınıf öğrencileri oluşturmaktadır. Araştırmanın çalışma grubuna ise Eğitim Fakültesinden 239 ve formasyon eğitimi alan Fen Edebiyat Fakültesinden ise 229 öğrenci dahil olmuştur. Çalışma grubunu oluşturan üniversite öğrencileri ise tesadüfü yolla seçilmiştir. Araştırmada veriler araştırmacılar tarafından geliştirilen yarı yapılandırılmış görüşme formu ile toplanmıştır. Araştırma verilerinin toplanması, çözümlenmesi ve raporlaştırılmasında etik ilkelere bağlı kalınmıştır. Araştırma sonucunda ise öğretmen adaylarının kendilerini genel olarak topluluk karşısında konuşma bakımından yeterli bulduklarını ancak topluluk karşısında konuşmaya ilişkin birçok sorun yaşadıkları belirlenmiştir. Çalışmada ulaşılan bir diğer sonuç ise öğretmen adaylarının konuşma becerilerinin gelişmesine en çok etki eden kişilerin eğitimciler olduğudur. Ayrıca öğretmen adayları topluluk karşısında konuşma becerisinin geliştirilmesine ilişkin önerilerde bulunmuşlardır.

One of the most important things that differentiate human beings from other living things is the ability to think and express what they think. This potential, which is unique to man, enables him to organize and develop his relations with his environment. He realizes these relationships, which require a strong interaction, with the communication skills it possesses. From this point of view, communication is also a prerequisite for a healthy and qualified life for human beings. Parallel to this importance, there are many ways of communication. And speaking is the shortest, easiest and most used of these ways. In this respect, speaking skill has a critical role for human beings. Although it is the main element of communication, it is known that people face some difficulties in speaking skills. Although it is not felt very much in daily life, there are huge problems in speaking against a group or a community. Moreover, researches show that many educators are worried about speaking in front of the community and even this problem may interfere with their work. The purpose of this research is to determine the opinions of the preservice teacher on speaking skills in front of the public. In this context, semi-structured interview technique, which is one of the qualitative research methods, was used in the study. The universe of the study consists of final year students of Kırıkkale University Faculty of Education and final year students who get pedagogical formation education at the same university's Faculty of Science and Literature in the 2020-2021 academic year. The research group of the study included 239 students from the Faculty of Education and 229 students from the Faculty of Science and Literature, who received formation education. The university students that make up the study group were chosen randomly. The data in the study were collected using a semi-structured interview form developed by the researchers. Ethical principles were adhered to in the collection, analysis and reporting of research data. As a result of the research, it was determined that the preservice teachersgenerally found themselves sufficient in speaking in front of the public, but they had many problems related to speaking in front of the community. Another result of the study is that it is the educators who have the most impact on the development of preservice teachers' speaking skills. Inaddition, the preservice teachers made suggestions on improving the speaking skills in front of the community.