Bu çalışmanın amacı, beden eğitimi ve spor öğretmenlerinin meslek doyumu ve yaşam kalitesi seviyeleri arasındaki ilişkinin bazı değişkenler (cinsiyet, yaş, mesleki deneyim süresi, medeni durum, görev yapılan okul kademesi ve aktif spor yapma durumu) açısından incelenmesidir. Yöntem: Araştırmamızın evrenini Batman ilin de görev yapan öğretmenler oluşturmaktadır. Batman ilinde görev yapmakta olan 24 kadın 83 erkek olmak üzere 107 Beden Eğitimi ve Spor Öğretmeni(BESÖ) çalışmamıza katılmıştır. Araştırmanın veri toplama araçlarını; “Kişisel Bilgi Formu”, toplam 20 sorudan oluşan “Mesleki Doyum Ölçeği” ve “SF36 Yaşam Kalitesi Ölçeği”’nden(11 alt boyut) oluşturmaktadır. Araştırmacılara anketler Google Form üzerinden doldurtulmuştur. Araştırmanın modelini nicel araştırma yöntemlerinden ilişkisel tarama yöntemi oluşturmaktadır. Araştırmadan elde edilen bulgular, SPSS 20 programı kullanılarak istatistiksel olarak bağımsız iki grup karşılaştırılması, çoklu grup karşılaştırılması ve değişkenlere ait tanımlayıcı istatistik ve frekanslar elde edilmiştir. Bulgular: Yaşam kalitesinin alt boyutlarından Fiziksel fonksiyonda erkeklerde pozitif yönde  cinsiyete göre anlamlı farklılık bulunmuştur (p<0.05). Diğer alt boyutlar arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıştır (P>0.05). Yaşam kalitesinin alt boyutlarına (toplam meslek, fiziksel fonksiyon, fiziksel rol, ağrı, genel sağlık, yaşamsallık, sosyal fonksiyon, mental rol, mental sağlık) ait korelasyon testi sonuçları arasında istatistiksel açıdan pozitif ve anlamlı bir ilişki bulunmuştur(p<0,05). Sonuç: Araştırmanın sonuçlarına göre yaşam kalitesinin alt boyutlarından Fiziksel fonksiyon cinsiyete göre erkekler lehine anlamlı fark olmasının temel nedeni erkeklerin sosyal olarak toplumda fiziksel yönden kendilerini daha bağımsız hissetmeleri ile ilgili olabilir. Yaşam kalitesinin alt boyutları ve mesleki doyum puanları arasındaki pozitif ve anlamlı ilişki yaşam kalitesinin, BESÖ’nün mesleklerine bakışlarını etkilediğini ve mesleksel doyumlarına pozitif bir katkısı olabileceğini gösterebilmektedir.

The aim of this study is to examine the relationship between professional satisfaction and quality of life levels of physical education and sports teachers in terms of some variables (gender, age, duration of professional experience, marital status, school level and active sports activity). 107 Physical Education and Sports Teachers (PES), 24 women and 83 men, working in Batman province, participated in our research. Data collection tools of the research; "Personal Information Form", "Occupational Satisfaction Scale" consisting of 20 questions in total, and "SF36 Quality of Life Scale" in 11 sub-dimensions and content questions. Surveys were filled out by the researchers via Google Form. One of the quantitative research methods, the relational screening method constitutes the model of the research. The findings obtained from the research were analyzed with the SPSS 20 program. In physical function, which is one of the sub-dimensions of quality of life, a positive significant difference was found in men according to gender (p <0.05). No significant difference was found between other sub-dimensions (P> 0.05). A significant difference was found between the sub-dimensions of quality of life (physical function, general health, vitality) according to the state of doing sports (p <0.05). A statistically positive and significant relationship was found between the total score of job satisfaction and the correlation test results of the sub-dimensions of life quality (pain, vitality, mental health) (p <0.05). According to the results of the study, the main reason why there is a significant difference in favor of men according to physical function, which is one of the sub-dimensions of the quality of life, may be related to the fact that men feel more physically independent in society socially. The positive and significant relationship between the sub-dimensions of the quality of life and professional satisfaction scores can show that the quality of life affects PES's attitudes towards their profession and can have a positive contribution to their professional satisfaction.