Çocukların kendilerine tanınan haklarını bilmeleri ve bunları kullanmaları gerekir. Bu hakların onlara okulöncesi yıllardan itibaren kazandırılması önem taşımaktadır. Çocuk haklarını öğretme işi başta aileler olmak üzere daha çok öğretmenlere düşmektedir. Bu araştırmanın amacı, ilkokul öğretmenlerinin çocuk haklarına yönelik görüşlerini ortaya koymaktır. Bu amaca uygun olarak araştırma, nitel araştırma yöntemlerinden olgubilim yöntemiyle desenlenmiştir. Araştırmanın çalışma grubunu 2021–2022 eğitim-öğretim yılında Ordu Fatsa İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ne bağlı merkez ilkokullarda görev yapan 16 ilkokul öğretmeni oluşmaktadır. Öğretmenlerden 7 tanesi erkek 9 tanesi kadın öğretmendir. Bu öğretmenlerin belirlenmesinde amaçlı örneklem tekniği kullanılmıştır. Çalışma grubunu oluşturan öğretmenlerin cinsiyet, yaş, kıdem gibi farklı özelliklerde olmalarına özen gösterilmiştir. Veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından geliştirilmiş yarı yapılandırılmış açık uçlu görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunda, öğretmenlerin demografik özelliklerine ve çocuk haklarına ilişkin görüşlerine yönelik sorulara yer verilmiştir. Veri toplamaya başlamadan önce etik kurul izni alınmıştır (25.03.2022/195). Elde edilen veriler betimsel analiz tekniği ile çözümlenerek birtakım bulgulara ulaşılmıştır. Elde edilen araştırma bulgularına göre, öğretmenler çocuğu 18 yaşından küçük birey olarak tanımlamaktadırlar. Çocuk haklarının kapsamında ilk sırada eğitim ve korunma hakkına yer vermektedirler. Çocuk hakları eğitimin gerekli olduğunu ve bunun aile başta olmak üzere okulda ve toplumun her kesimine verilmesi gerektiğini belirtmektedirler. Öğretmenler, çocuk hakları eğitiminin kazandırılmasında bazı yöntemlere dikkat çekmişlerdir. Rehberlik servisinin eğitimleri ve belirli gün ve haftalarda farkındalık oluşturulması bu yöntemlerin başında gelmektedir. Öğretmenler bu eğitimin nasıl verilmesigerektiğine ilişkin olarak ailelerin eğitim almalarını, bu eğitime küçük yaşlardan başlanılmasını ve toplumun tüm kesiminin böyle bir eğitim almasını belirtmişlerdir.

Children need to know and exercise their rights. It is important that these rights are given to them starting from the pre-school years. The task of teaching children's rights falls mostly on teachers, especially families. The aim of this research is to reveal primary school teachers' views on children's rights. In accordance with this purpose, the research is designed with the phenomenology method, one of the qualitative research methods. The study group of the research consists of 16 primary school teachers working in central primary schools affiliated to the Ordu Fatsa District Directorate of National Education in the 2021-2022 academic year. 7 of teachers are male and 9 of them are female. Purposive sampling technique was used to identify these teachers. Care is taken to ensure that the teachers who made up the study group had different characteristics such as gender, age and seniority. A semi-structured open-ended interview form developed by the researchers was used as a data collection tool. In the interview form, questions about the demographic characteristics of the teachers and their views on children's rights are included. Ethics committee approval is obtained before starting data collection (25.03.2022/195). The obtained dataare analyzed with the descriptive analysis technique and some findings are reached. According to the research findings, teachers define the child as an individual under the age of 18. They place the right to education and protection in the first place within the scope of children's rights. They state that children's rights education is necessary and that it should be given to all segments of the society, especially the family, at school. Teachers drew attention to some methods in the acquisition of children's rights education. Training of the guidance service and raising awareness on certain days and weeks are among these methods. Teachers stated that families should receive education on how this education should be given, that this education should be started at a young age and that all segments of the society should receive such education.