Okuma güçlüğü yaşayan öğrencilerin okuma ve okuduğunu anlama düzeylerini iyileştirmek için birçok yöntem uygulanmaktadır. Bu yöntemlerden biri de müzik eğitimidir. Alan yazın incelendiğinde müzik eğitimi alan çocukların kelime kod çözme, kelime tanıma, okuduğunu anlama ve kendini ifade etme becerilerinin iyi düzeyde olduğu görülmektedir. Bu bağlamda çalışmada sol hemisferdeki kod çözme, kelime tanıma, okuduğunu anlama ve kendini ifade etme alanlarını uyaran temel müzik eğitimi kapsamında yer alan eser okuma çalışmaları ile akıcı okuma teknikleriyle benzerlik göstermektedir. Öğrencinin baskın olan müziksel zekası dikkate alınarak hazırlanan bu çalışma öğrenciyi okumaya karşı motive ettiğinden bireyselleştirilmiş eğitim programıyla uyumludur. Bu çalışmada müziksel zekası baskın olan disleksik öğrencilerin okuma düzeylerinin geliştirilmesinde temel müzik eğitimi kapsamında yer alan ses, ritim ve eser okuma çalışmalarının kullanılması amaçlanmıştır. Çalışma, nitel araştırma yöntemi kapsamında bir durum çalışmasıdır. Çalışma deseni olarak bütüncül tek durum deseni uygulanmıştır. Amaçlı örnekleme yöntemlerinden ölçüt örnekleme yönteminin kullanıldığı çalışmada okuma güçlüğü yaşayan üç öğrenci belirlenip, Yanlış Analizi Envanteri uygulanarak öğrencilerin okuma ve anlama düzeyi tespit edilmiştir. Daha sonra bu öğrencilere TIMI Çoklu Zeka Envanteri uygulanarak, müziksel zekası baskın olan ve 3.sınıfta öğrenim gören bir öğrenci seçilmiştir. Sekiz haftayı kapsayan müzik eğitimi toplam 24 ders saatinde tamamlanmıştır. Eğitim sonunda Yanlış Analizi Envanteri tekrar uygulanarak disleksik öğrencinin okuma ve anlama düzeyinde artış olduğu gözlemlenmiş; öğrencinin kelime tanıma ve anlama düzeyinin “endişe düzeyi”nden “öğretim düzeyi”ne çıktığı tespit edilmiştir.

Many methods are applied to improve reading and reading comprehension levels of students with reading difficulties. One of these methods is a musical-rhythmic intervention program based on Kodaly and Orff approaches. When the literature is examined, it is seen that dyslexic children who have undergone musical-rhythmic studies similar to Kodaly and Orff approaches have a good level of word recognition, word interpretation, reading comprehension, and self-expression skills. In this study, musical-rhythmic applications based on Kodaly and Orff pedagogy which provide more active and effective use of reading and reading comprehension processes done in the left hemisphere are included. These applications were supported by paired and rhythmic reading exercises where the student could follow the lyrics on the paper. In this respect, it is similar to the paired reading technique, which is a fluent reading technique. The study is action research within the scope of the qualitative research method. In the study where the criterion sampling method, a purposeful sampling method, was used, three students who had reading difficulty were identified, and reading and reading comprehension levels of students were determined by False Analysis Inventory in 2019 years. Then, TIMI Multiple Intelligence Inventory was applied to these students and a third-grade student who had a dominant musical intelligence was selected. In this way, the musical-rhythmic intervention program selected in accordance with the individual characteristics of the student was made compatible with the Individualized Education Program (IEP). The eight weeks of music education was completed in a total of 24 hours. At the end of the training, it was observed that the dyslexic student's reading and reading comprehension level was increased by applying the False Analysis Inventory again; it was determined that the student's level of word recognition and comprehension increased from “anxiety level” to “instruction level”.