Yirmi birinci yüzyıl ve küresel çağ, eğitim kurumlarının karmaşıklık ve çok çeşitli risk durumlarıyla baş etmesini gerektirmektedir. Bu çalışmada, karmaşık sistemlerin liderlerinin geleceği kontrol etmek yerine var olan riskleri etkili yönetirler ve geleceği yaratırlar düşüncesi esas alınmıştır. Bu nedenle, araştırmada orta düzey eğitim yöneticilerinin karmaşıklık kuramı bağlamında karşılaştıkları riskleri ve bu riskler için kullandıkları yöntemleri belirlemeyi amaçlamaktadır. Araştırmada, nitel araştırma yöntemlerinden biri olan görüşme yöntemi kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubu, 2017-2018 eğitim-öğretim yılında Çanakkale İl Milli Eğitim Müdürlüğünde görevli on eğitim yöneticisi oluşturmaktadır. Eğitim yöneticilerinin özelliklerine bakıldığında, biri hariç diğerleri erkektir. Eğitim yöneticilerinin kıdemleri, beş ve yirmi yıl arasında değişim göstermektedir. Araştırma verilerinin toplanmasında, araştırmacının geliştirdiği ve on açık uçlu sorudan oluşan görüşme formu kullanılmıştır. Görüşme formunun geliştirilmesi için, risk yönetimi, karmaşıklık kuramı ve liderlik ile ilgili bilimsel yayınlardan oluşan ilgili alan yazının taraması yapılmıştır. Geliştirilen görüşme formu ile ilgili olarak, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesinde görevli üç öğretim üyesinden uzman görüşü alınmıştır. Bunun sonucunda, görüşme formuna son şekli verilmiştir. Verilerin analizinde, içerik analizi türlerinden tümevarımcı analiz tekniği uygulanmıştır. Öncelikle, verilerin araştırmanın amacı ve alt problemleri doğrultusunda yazıya geçirilmesi sağlanmıştır. Sonrasında veriler, alt problemler doğrultusunda belirlenen temalara göre gruplandırılmıştır. Araştırmadan elde edilen sonuçlardan biri, orta düzey eğitim yöneticilerinin, eğitim kurumlarının yönetiminde çok farklı risklerle ve karmaşıklık durumlarıyla karşılaştıkları, risklerin ve karmaşıklık durumlarının çözümünde genel olarak çağdaş yönetim yaklaşımları çerçevesinde stratejiler belirledikleridir. Eğitim yöneticilerinin kurumda planlama, uygulama ve denetim boyutlarında en önemli gördükleri riskler ise, değişime direnç içeren davranışlar, iletişim eksikliği, yeterli ve nitelikli personel eksikliğidir. Ek olarak, karar verme işlerine uzman olmayan kişilerin karışması ve yerel basının baskıcı davranışları diğer risklerdir. Orta düzey eğitim yöneticilerinin, eğitim kurumunda risklerin etkili olarak yönetilebilmesi için tüm paydaşların karar almada söz sahibi olmasını sağlama, açık iletişim, risk analizlerini içeren ön çalışmalar yapma, belirsizlik yönetimi için SWOT (GZFT) analizi, hedefleri açık olarak belirleme ve yeni çözüm yollarına başvurma stratejilerini seçtikleri görülmektedir. Ne var ki, orta düzey eğitim yöneticilerinin risklerin belirlenmesi, risk önceliklendirmesi, risk değerlendirmesi veya risk programı yapmadıkları anlaşılmaktadır. Bu nedenle, yöneticilerin risk yönetimi süreçlerine ve risklerin yönetimi yöntemlerine ilişkin bilgi düzeyleri yetersizdir.
The twentieth century and the global age necessitate educational institutions to cope with complexities and various risks. This study is based on the thought that the leaders of complex systems manage the existing risks and create the future instead of controlling the future. For this reason, it aims to identify the risks mid-level educational managers encounter in the context of complexity theory and to determine the methods they use in the case of those risks. The study uses the interview method- one of the qualitative research methods. The study group was composed of ten educational managers working in Çanakkale Province Directorate of National Education in 2017-2018 academic year. All of the participants except for one were male. They had seniority between 5 and 20 years. An interview form of ten open-ended questions developed by the researcher was used in data collection. Relevant literature containing scientific publications on risk management, complexity theory and leadership was reviewed in developing the interview form. The lecturers in Çanakkale Onsekiz Mart University were consulted for expert opinion in relation to the interview form. In consequence, the form was given the final shape. Inductive analysis technique, a type of content analysis, was used in analysing the data. First, the data were put to writing in accordance with the purpose and the sub-problems of the research. Then, the data were divided into themes according to the sub-problems. A result obtained in this study was that the mid-level educational managers encountered diverse risks and complexities and that they rarely set strategies within the framework of contemporary approaches of management in tackling the risks and complexities. The risks they considered the most important in terms of planning, implementing and supervising in their institution were resistance to changes, lack of communication and lack of good quality staff. In addition to that, other risks included the involvement of non-experts in decision-making and the oppressive acts of local press. The mid-level managers were observed to use the strategies of giving all stakeholders the rights to have a voice in decision-making, having clear communication, doing-preliminary work on risk analysis, doing SWOT analysis, setting clear objectives and searching for solutions in effectively managing the risks in educational institutions. Yet, it was found that they did not identify, prioritise and evaluate risks or make risk programmes. Thus, they are inadequate in knowledge about risk management processes and risk management methods. Therefore, it is recommended that they be trained in contemporary approaches of management such as risk management, chaos management, complexity management and crisis management.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.