Devlet otoritesi tarafından Türk Dili üzerine yürütülen planlamalar özellikle Dil Devrimi ile birlikte ivme kazanmış, bu da aydınlar ve sivil toplum düzeyinde birçok tartışmayı beraberinde getirmiştir. Bu durum özellikle eğitim ortamlarında birtakım uzlaşmazlıklara sebep olmuştur. Dilin toplumsal birliği sağladığı ve bir ortak iletişim vasıtası olduğu düşünüldüğünde bu ihtilafların toplumsal problemlere yol açmakta olduğu anlaşılır. Bu tartışmalarda ön planda yer alan Nurullah Ataç ve Peyami Safa dil üzerine birçok konuda fikir beyan etmiştir. Onların yazılarını birlikte okuma denemesi erken Cumhuriyet Döneminde’ki dil politikalarını daha iyi anlamaya yardımcı olabilir ve bundan sonra geliştirilecek dil politikalarına kaynak oluşturabilir. Ayrıca dil öğretiminde benimsenecek birtakım kurallara ve yaklaşımlara dayanak oluşturabilir. Nitel araştırma deseninde tasarlanan çalışmada bu iki aydının düşünce yazıları doküman analizi yöntemiyle incelenmiş ve dile dair değindikleri meseleler içerik analizi ile kategorileştirilmiştir. Böylece iki aydının dille ilgili şu konularda birbiriyle büyük karşıtlıklar, benzerlikler ve ayrılıklar gösterdikleri ortaya çıkmıştır: Alfabe, terimler, dilde özleşme, söz dizimi. Dilde özleşme başlığı altında da bu iki ismin nüanslar ve eş anlamlı sözcükler, önerilen sözcükler, uydurma kavramı, sözcük estetiği, özleşmenin imkânsızlığı, komünizmin etkisi, halk ağızları, anlam derinliği, dilin yoksullaşması, anlaşılma sorunu meselelerinde tartışmalara girdiği görülmüştür. Tüm bu tartışmalar dil ve dil öğretimine dair politika geliştirenler ve bu alandaki uygulayıcılar için yol gösterici bir kaynak konumundadır.
The plannings carried out by the state authority on the Turkish language gained momentum especially with the Language Revolution, which brought along many discussions at the level of intellectuals and civil society. This situation has caused some conflicts especially in educational environments. Considering that language provides social unity and is a common means of communication, it is understood that these conflicts cause social problems. Nurullah Ataç and Peyami Safa, who were at the forefront of these discussions, expressed their opinions on many issues on language. An attempt to read their writings together can help to better understand the language policies of the early Republican period and can be a source for language policies to be developed thereafter. It can also form a basis for some rules and approaches to be adopted in language teaching. In this study, the thought writings of these two intellectuals were examined by document analysis method and the issues they touched on language were categorized by content analysis. Thus, it was revealed that the two intellectuals showed great contrasts, similarities and differences with each other on the following issues related to language: Alphabet, terms, language purificiation, syntax. Under the title of purificiation in language, it has been seen that these two names have entered into discussions on nuances and synonyms, suggested words, the concept of fabrication, word aesthetics, the impossibility of identification, the effect of communism, public dialects, depth of meaning, the impoverishment of the language, the problem of understanding. All these discussions are a guiding resource for language and language teaching policymakers and practitioners in this field.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.