Bu araştırma, okul öncesi öğretmenlerinin matematik etkinliklerine ilişkin görüşlerini incelemek amacıyla yapılmıştır. Bu çalışmada okul öncesi öğretmenlerinin sınıflarında matematik merkezi ve matematik materyallerinin durumu, matematik uygulamalarında içerik standartlarının durumu, etkinlik planlama süreçlerinde matematiğin yeri, kullanılan yöntem ve teknikler, matematik etkinliklerinde teknolojinin yeri,  matematik becerilerini değerlendirme durumu, matematik etkinliklerinde karşılaşılan zorluklar, matematik öğretimine ilişkin öz yeterlilik durumu belirlenmeye çalışılmıştır. Araştırma nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniği ile gerçekleştirilmiştir.  Katılımcıları gönüllülük esasına göre belirlenen, Kars İl Merkezinde Milli Eğitim Bakanlığına bağlı üç bağımsız anaokulu, sekiz anasınıfı, bir uygulama anasınıfı ve üç özel anaokulunda görev yapan 26 okul öncesi öğretmeninden oluşmaktadır. Veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi yöntemiyle analiz edilmiştir. Araştırmada elde edilen veriler incelendiğinde, okul öncesi öğretmenlerinin sınıflarında bulunan matematik ile ilgili alanların çoğunlukla sayı ve şekil görsellerinin yer aldığı panolardan oluştuğu, öğretmenlerin etkinliklerinde en çok yer verdikleri matematik becerilerin sayıları tanıma, ileri geri ritmik sayma, işlemler ve geometrik şekiller olduğu belirlenmiştir. Öğretmenlerin en az yer verdikleri matematik becerileri ölçme, grafik, zaman, mekânda konum olduğu, matematik etkinliklerini uygularken en fazla oyun, sanat, gösterip yaptırma, müzik yönteminden yararlandıkları belirlenmiştir. Matematik etkinliklerinin en fazla oyun, sanat ve okuma yazma etkinlikleri ile bütünleştirildiği en az ise alan gezisi ve fen etkinlikleri ile bütünleştirildiği belirlenmiştir. .  Öğretmenlerin şarkı, video, animasyon ve görselleri dinletmek ve izletmek şeklinde teknolojiyi kullandıkları belirlenmiştir. Öğretmenlerin teknolojiden yararlanma nedenlerinin ise “ çocukların teknoloji ile iç içe olmaları” ve “teknolojinin etkinliklerin daha somut ve eğlenceli hale getirmesi” olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin çocukların matematik gelişim sürecini gözlem tekniğini kullanarak değerlendirdikleri tespit edilmiştir.  Bu yöntem ile en çok sayıları tanıma-yazma geometrik şekilleri tanıma ve çizme ile ilgili becerileri değerlendirdikleri görülmüştür.  Öğretmenlerin matematik etkinliklerini planlarken ve uygularken çocukların gelişim düzeylerine göre etkinlik seçme ve oluşturma, materyal eksikliği, etkinlikleri özel gereksinimli çocuklara göre uyarlama, sınıf mevcutlarının fazla olması karşılaştıkları zorluklar arasında yer almaktadır. Öğretmenlerin çoğunluğunun etkinlikleri somutlaştırma ve eğlenceli hale getirme konusunda kendilerini yeterli gördükleri ancak etkinlikleri özel gereksinimli çocuklara göre uyarlama, farklı yöntem ve teknikler uygulama, kalabalık sınıflarda uygulamaların eksik olması ve son olarak ölçme becerileri ile etkinlikleri planlama konusunda kendilerini yetersiz gördükleri tespit edilmiştir.

This study was conducted with the aim of examining preschool teachers’ views regarding Maths activities. The present study aimed at determining self-efficacy of preschool teachers regarding maths centre and maths-related materials, the condition of content standards in mathematical applications, the place of maths in the process of planning activities, methods and techniques to be used, the place of technology in mathematical applications, evaluation of maths skills, the difficulties confronted in mathematical activities and teaching Maths in their classes.  The study was carried out through interviews as a qualitative research method. The participants consisted of 26 voluntary preschool teachers working at three independent schools, eight nursery schools, a practice nursery school and three private kindergartens, all of which are affiliated with Ministry of Education in the centre of Kars. As data collection method, semi-structured interview form was utilised. The collected data were analysed through content-analysis. When the data were examined, it was observed that the mathematic-related areas in preschool teachers’ classes mostly consisted of boards on which visuals regarding numbers and shapes were available and teachers mostly focused on skills such as recognizing numbers, rhytmic counting back and forth, mathematical processes and geometrical shapes.  Furthermore, it was realized that the least focused activities consisted of measurement, graphics, time and position in space and teachers mostly benefited from games, arts, demonstration and music while practicing mathematical activities. Mathematical activities were realized to be mostly integrated with games, arts and literacy activities and the least with field trip and science activities. Besides, it was observed that teachers benefited from technology by making children watch and listen to songs, videos, animations and visuals. The reason why teachers utilised from technology was that the children became integrated with technology and technology made the activities concrete and enjoyable. Teachers were found to evaluate mathematical development of children through observation technique. Through this method, they were realized to assess mostly the skills of recognising and writing the numbers, recognising and drawing geometrical shapes. Teachers experienced difficulties in terms of selecting and creating activities according to developmental level of children, lack of materials, adapting materials according to the children with disabilities and large class sizes while planning and applying mathematical activities. Moreover, teachers were found to feel self-confident in terms of embodying the activities and making them enjoyable, however felt incompetent in terms of adapting the activities according to the children with disabilities, the deficiency of practices in crowded classrooms and planning activities and assessment.