0.05). Yaş değişkeninde ise anlamlı farklılığa rastlanmıştır (p<0.05). Buna göre Munzur Üniversitesi akademik personelinin dijital okuryazarlık düzeyinin yüksekliği yanında, bazı demografik değişkenler yönünden dijital okuryazarlık düzeyinin farklılığı için yapılan analizler sonucu, sonucun genel olarak anlamlı çıkmaması olumlu yönde değerlendirilmiştir. Bu durumun daha üst düzeylere çıkabilmesi için üniversite yönetiminin personeli destekleyici yeni tedbirler alması gerektiği kanısına varılmıştır." />
Günümüzde hayatın her alanında gerek duyulan ve kullanılan interneti kullanarak doğru verilere ulaşabilme, farklı yazılım teknolojilerini benimseyip bunları eğitimde ve iş hayatında etkin bir biçimde kullanabilmek için dijital okuryazarlık gerekli, hatta zorunludur. 2017’de yayınlanan Dijital Rekabet Gücü Raporu’nda ülkelerin ekonomik olarak hangi durumda oldukları “bilgi”, “teknoloji” ve “geleceğe hazır olma” olarak üç ana husus ile ele alınmaktadır. Türkiye’nin bu ana hususlardan en zayıf kaldığı 60. sıradaki “bilgi” hususundadır. “Bilgi” bileşeninin alt bileşenlerinden “beceri” yönünden Türkiye 49. sırada, “eğitim ve öğretim” açısından 63. yani son sırada ve “bilimsel yoğunluk” bakımından ise 48. sırada yer almaktadır. Sönmez (2018) çalışmasında Türkiye’de dijital rekabetin artması için eğitimde dijitalleşmenin zorunlu olduğunu belirtmiştir. Dolayısıyla tüm eğitim seviyelerinde, bu ana rolü üstlenen akademik personelin dijital okuryazarlık seviyesinin ne düzeyde olduğunun tespiti bu açıdan oldukça önemli bir durumdur. Bu çalışmanın amacı, Munzur Üniversitesi’nde görevli akademik personelin algısına göre dijital okuryazarlık düzeylerini tespit etmek ve çeşitli değişkenler açısından farklılığın anlamlı olup olmadığını incelemektir. Araştırmada var olan durumu olduğu gibi betimlediğinden tarama modelinden, veri toplama bakımından ise nicel yöntemden yararlanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu “2019-2020” öğretim yılında Tunceli Munzur Üniversitesi’nde görev yapmakta olan 98 akademik personel oluşturmuştur. Verilerin toplanması için Sulak tarafıhndan geliştirilen “Dijital Okuryazarlık Düzey Belirleme Ölçeği” kullanılmıştır. Ölçek 08/06/2020 tarihli ve E. 2712 sayılı" Etik Kurul" kararı alınarak uygulanmıştır. Ölçek iki bölümden oluşmuştur. Birinci bölüm demografik özelliklerle ilgili maddelerden oluşmuştur. İkinci bölüm ise üç alt boyuttan; birinci alt boyut “Öğretim Teknolojileri” (18 madde), ikinci alt boyut “Bilgi ve İletişim” (15 madde) ve üçüncü alt boyut “Teknik Yeterlik” (11 madde) olmak üzere toplam 44 maddeden oluşmuştur. Verilerin analizinde parametrik testler kullanılmış, bunun için gerekli istatistiksel işlemler ve sonuçları belirlenmiştir. Diğer bir ifadeyle ölçekte elde edilen veriler normal dağılım gösterdiğinden ikili karşılaştırmalarda “bağımsız gruplar için t-testi (Independent Sample t-test)”, ikiden fazla grupların karşılaştırılmasında ise “tek yönlü varyans analizi (One Way ANOVA)” kullanılmıştır. Araştırma bulgularına göre akademik personelin dijital okuryazarlık düzeylerinin yüksek seviyede olduğu (x̄=3,73) ve akademik personelin bu yeterlik alanına büyük oranda hâkim oldukları görülmüştür. Ölçeğin alt boyutlarında ise “Öğretim Teknolojileri” (x̄=2,92), “Bilgi ve İletişim” (x̄=4,14), “Teknik Yeterlik” (x̄=4,13) olarak tespit edilmiş olup, “Bilgi ve İletişim” boyutunun diğer alt boyutlara göre daha yüksek bir oranda olduğu görülmüştür. Akademik personelin dijital okuryazarlık yeterlik seviyelerinin cinsiyet, akademik unvan ve branş değişkenlerine göre yapılan istatistiksel analizler sonucunda anlamlı bir farklılık olmadığı görülmüştür (p>0.05). Yaş değişkeninde ise anlamlı farklılığa rastlanmıştır (p<0.05). Buna göre Munzur Üniversitesi akademik personelinin dijital okuryazarlık düzeyinin yüksekliği yanında, bazı demografik değişkenler yönünden dijital okuryazarlık düzeyinin farklılığı için yapılan analizler sonucu, sonucun genel olarak anlamlı çıkmaması olumlu yönde değerlendirilmiştir. Bu durumun daha üst düzeylere çıkabilmesi için üniversite yönetiminin personeli destekleyici yeni tedbirler alması gerektiği kanısına varılmıştır.
Digital literacy is necessary even compulsory to be able to quickly access the right data on the internet, which is needed and used in all areas of life, to understand various software technologies and to actively use them throughout business life and education. In the Digital Competitiveness Report published in 2017, the general performances of countries economies are measured with 3 main components defined as “information”, “technology” and “ready for the future”. The weakest aspect of our country in connection with components is in the “information” component, which is ranked 60th. One of the sub-components of the “knowledge” component, our country ranks 49th in terms of “skills”, 63rd (last) in terms of “education and training” and 48th in terms of “scientific density”. This situation reveals the obligation to make a breakthrough in digital education and training to increase the competitiveness of Turkey (Sonmez, 2018). The level of digital literacy of the faculty member who assume this role in higher education is an important factor from this point. The working group of the research comprises the faculty member working in the 2019-2020 academic year at Munzur University in Tunceli province. The purpose of this research is to determine the digital literacy competency level according to the perception of the faculty member working at Munzur University in the 2019-2020 academic year and to examine them comparatively according to certain variables. In the research, since the current situation is described as it is, the survey model was used and the quantitative method was used in terms of data collection. The "Digital Literacy Level Identification Scale" developed by Sulak (2019) was used to collect the data. The scale consists of three sub-dimensions, the first sub-dimension "Instructional Technologies" (18 items), the second sub-dimension "Information and Communication" (15 items), and the third sub-dimension "Technical Competence" (11 items) that consists of 44 items in total. Parametric tests were used in the analysis of the data and the required statistical procedures and results were determined.In other words, since the data showed normal distribution, independent groups t-test was used in paired comparisons, and one-way analysis of variance was used to compare groups with more than two. According to the findings of the research, it has been observed that the digital literacy levels of faculty member are at a high level (x̄=3.73) and that faculty member have a great command of this competency area. In the sub-dimensions of the scale, "Instructional Technologies" (x̄=2.92), "Information and Communication" (x̄=4.14), "Technical Competence" (x̄=4.13), and "Information and Communication" It has been observed that its size is at a higher rate than other sub-dimensions. As a result of the statistical analysis made according to the variables of gender, academic title and branch of the digital literacy proficiency levels of faculty member, it was found that there was no significant difference (p> 0.05). There was a significant difference in the age variable (p <0.05). According to this, besides the high level of digital literacy of the faculty member of Munzur University, the results of the analyzes made for the difference in the digital literacy level in terms of some demographic variables, it was evaluated positively that the result was not found to be meaningful in general. It was concluded that the university administration should take new supportive measures for the staff in order to bring this situation to higher levels.
By subscribing to E-Newsletter, you can get the latest news to your e-mail.