ABD’nin çekilmesi ve Taliban'ın 15 Ağustos 2021'de Afganistan'da yönetimi ele geçirmesinden sonra ülkede hızlı ve ani bir güç değişikliği yaşanmıştır. Taliban döneminde Afgan halkının karşılaştığı güvenlik, insan hakları eksikliği, siyasi ve ekonomik kriz, yaygın yoksunluk ve gıda güvensizliği gibi sorunlar önemli ölçüde kötüleşmiştir. Taliban sürekli olarak insan haklarını ihlal etmekte; kadınlara, etnik ve dini azınlıklara karşı ayrımcılık yapmakta, Afganistan'ı narkotik bir devlete dönüştürmenin yanı sıra, aşırılık yanlısı radikal gruplarla işbirliğini geliştirmektedir. Afganistan’daki bu tür gelişmeler endişe doğurmakta ve Afganistan'ın yeniden terörizm ve aşırıcılığın yuvası haline gelip gelmediği ve Taliban yönetiminin uluslararası toplum için bir tehdit oluşturup oluşturmadığı sorusunu akla getirmektedir. Afganistan'ın güvenlik durumu, istikrarın sağlanamamasının nedenleri, bölgesel ve uluslararası güvenlik tehditlerine dair görüşlerin ve deneyimlerin daha iyi anlaşılması için çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmıştır. Makalede, Afganistan’daki gelişmelerin bölge ve uluslararası güvenliğe etkilerinin ortaya konulması maksadıyla; Afganistan’ın içinde bulunduğu karışıklık ve Afgan halkını etkileyen zorluklar ve sorunlar, bölgede bulunan aşırıcılık yanlısı radikal örgütlerin faaliyetleri, bölge ülkelerinin Afganistan’a yönelik bakışları incelenmiştir. Elde edilen bulgular çerçevesinde, Taliban'ın değişmediği, Afganistan'ı kendisinin belirlediği yöntem ve stratejileriyle yönettiği, komşu ülkelere ve uluslararası topluma yönelik olarak ilişki içinde olduğu yapılanmalarla tehdit teşkil ettiği belirtilmiş, uygulanabilecek hareket tarzları ortaya konmuştur.

After the US withdrawal and the Taliban taking over Afghanistan on August 15, 2021, there was a rapid and sudden change of strength in the country. The problems faced by the Afghan people during the Taliban era, such as security, lack of human rights, political and economic crisis, widespread deprivation and food insecurity, have worsened significantly. The Taliban consistently violates human rights, discriminates against women, ethnic and religious minorities, and cooperates with extremist radical groups, as well as turning Afghanistan into a narco-state. Such developments in Afghanistan raise concerns and raise questions about whether Afghanistan is once again becoming a hotbed of terrorism and extremism and whether the Taliban government poses a threat to the international community. Qualitative research method was used in the study to better understand the security situation in Afghanistan, the reasons for the failure to achieve stability, and the views and experiences on regional and international security threats. In this article, in order to reveal the effects of the developments in Afghanistan on regional and international security; the chaos in Afghanistan, the difficulties and problems affecting the Afghan people, the activities of the extremist radical organizations in the region, and the views of the countries in the region towards Afghanistan are examined. Within the framework of the findings, it was stated that the Taliban has not changed, that it governs Afghanistan with the methods and strategies it has determined, and that it poses a threat to neighboring countries and the international community through the structures it has relations with, and the courses of action that can be implemented were revealed.