İnsanlık tarihinde kentleşme, tarım devrimi, endüstri devrimi ve modernleşme gibi büyük dönemlerle ilişkilendirilen önemli bir evrim sürecidir. Ebenezer Howard'ın "Bahçe Şehir" kuramı, 19. yüzyılın sonlarına ve 20. yüzyılın başlarına denk gelen endüstri devrimi ve kentleşme süreçlerinin etkisi altında ortaya çıkmıştır. Howard'ın kuramı, kentleşme ve şehir planlamasında sürdürülebilir, dengeli ve insan odaklı bir yaklaşımı savunmaktadır. Sanayi Devrimi, 18. ve 19. yüzyıllarda gerçekleşmiş ve tarım ekonomisinden endüstriyel ekonomiye geçişi hızlandırmıştır. Türkiye'deki kentleşme süreci ise, tarihsel, ekonomik ve sosyal faktörlerin etkileşimiyle şekillenmiş dinamik bir evrim gösterir. Cumhuriyet dönemindeki kentleşme politikaları, ülkenin modernleşme hedefleri doğrultusunda büyük şehirlerdeki nüfus artışını ve ekonomik gelişimi desteklemiştir. Ancak, bu süreçte ortaya çıkan sorunlar, planlı kentleşme politikalarının ne kadar önemli olduğunu ortaya koymuştur. Bu çalışmada, Nuri Demirağ'ın Türk sanayi, maden ve ziraat köyleri ile Ebenezer Howard'ın bahçe kent kuramı arasındaki benzerlikler ve farklılıklar incelenmiştir. Nuri Demirağ, Türk sanayi ve maden sektörünün önemli bir ismi, Ebenezer Howard ise şehir planlaması ve kentsel tasarım konularında öncü bir figürdür. Çalışma, bu iki farklı yaklaşımın hangi noktalarda örtüştüğünü ve hangi noktalarda ayrıştığını göstermeye çalışmaktadır. Ayrıca Türk sanayi, maden ve ziraat köyleri ile bahçe kent kuramı arasındaki benzerlikler ve farklılıklar, sosyal ve ekonomik açıdan incelenmiştir. Sonuçlar, her iki yaklaşımın da kırsal alanların gelişimine odaklanması ve insanların daha sağlıklı ve sürdürülebilir yaşam koşullarına erişimini hedeflemesi açısından benzerlikler taşıdığını göstermektedir. Ancak, bu yaklaşımların uygulanma biçimleri ve temel prensipleri arasında önemli farklılıklar bulunmaktadır.

Urbanization represents a crucial evolutionary milestone in human history, intimately associated with key periods such as the agricultural revolution, industrial revolution, and modernization. In reaction to the industrial revolution and urbanization of the late 19th and early 20th centuries, Ebenezer Howard introduced the "Garden City" concept. This concept advocates for a sustainable, balanced, and human-focused approach to urbanization and city planning. The Industrial Revolution, spanning the 18th and 19th centuries, accelerated the transition from an agricultural to an industrial economy. Urbanization in Turkey demonstrates a dynamic evolution influenced by historical, economic, and social factors. Throughout the Republic period, urbanization policies were designed to bolster population growth and economic development in major cities, in line with the country's modernization objectives. Nevertheless, the emergence of challenges during this process has highlighted the significance of implementing planned urbanization policies. Looking ahead, the development of policies centered on sustainable urbanization strategies could facilitate more balanced and healthy growth in Turkey's urban areas. This study examines the similarities and differences between Nuri Demirağ's Turkish industrial, mining, and agricultural villages and Ebenezer Howard's garden city concept. Nuri Demirağ played a pivotal role in the Turkish industrial and mining sectors, while Ebenezer Howard is celebrated for his contributions to urban planning and design. The study aims to identify the points of convergence and divergence between these two distinct approaches. It delves into the social and economic perspectives of the similarities and differences between Turkish industrial, mining, and agricultural villages and the garden city concept. The findings highlight similarities in both approaches' emphasis on rural area development and the pursuit of healthier and more sustainable living conditions for people. However, there are significant differences in the implementation methods and foundational principles of these approaches.